Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, “Kayıp Kişilerin Akıbetinin Belirlenmesi İçin Milli ve Küresel Çabaların Artırılması” konulu uluslararası konferansın katılımcılarına bir mektup gönderdi.
Mektupta, “Kayıp kişiler konusu Azerbaycan’ın karşılaştığı en ağır sorunlardan biridir ve konferansın konusu ülkemiz için özel bir öneme sahiptir. Birinci Karabağ Savaşı sırasında Azerbaycan topraklarının Ermenistan tarafından işgal edilmesi sonucu 3 bin 890 vatandaşımız kaybolmuştur. Toplam kayıplardan 872’sinin rehin alındığına veya işgal altında olmuş topraklarda kaldığına dair inkar edilemez bilgiler var.
Güvenilir bilgilere göre, kayıp kişiler Ermenistan tarafından işkencelere maruz kalmış, öldürülmüş ve Azerbaycan’ın daha önce işgal altında bulunmuş topraklarında toplu mezarlara gömülmüştür.
Kayıp kişilerin akıbetinin belirlenmesi konusu her zaman Azerbaycan Devletinin ilgi odağında olmuştur. 1993 yılında Esir, Kayıp ve Rehine Vatandaşlar Devlet Komisyonu kurulmuş ve bu süre zarfında etkin bir şekilde faaliyet göstermiştir.
Azerbaycan topraklarının 2020 yılında işgalden kurtarılması, Birinci Karabağ Savaşında kaybolmuş kişilerin akıbetinin aydınlatılması için yeni fırsatlar yarattı. Lakin Ermenistan’ın topraklarımızı mayın ve patlamamış askeri mühimmatla kirletmesi, toplu mezarların yerlerinin tespit edilmesi ve açılması çalışmalarının yürütülmesi sürecine ciddi engeller oluşturmaktadır.
Vatan Muharebesi’nden sonra Devlet Komisyonu’nun kapasitesinin artırılması yönünde önemli adımlar atılmış, işgalden kurtarılmış bölgelerde toplu mezarların yerlerinin belirlenmesi, gerekli kazı ve mezarların açılması çalışmalarına başlanmıştır. Son iki yılda işgalden kurtarılmış bölgelerde yapılan kazılar sonucu 10 toplu mezar bulunmuştur. Yapılan acil çalışmalar sonucu 15 kayıp şahsın kimliği belirlenerek kamuoyu bilgilendirilmiştir. Bugün ayrıca 10 kişiyle ilgili ek bilgi verilecek.
Ben akıbeti belli olan kayıp şehitlerimizin ailelerine başsağlığı ve sabır diliyorum. 30 yıl önce kaybolan vatandaşlarımızın akıbetinin aydınlatılması sadece ciddi bir toplumsal olay değil, aynı zamanda Azerbaycan Devletinin vatandaşlarına verdiği değerin de açık bir örneğidir. Kayıp kişilerin ailelerine, vatan uğruna yapılan savaşlarda kaybolanların akıbetinin açıklığa kavuşturulması için elimizden geleni yapacağımıza dair güvence veriyorum.
İhtilaf sonrası dönemde tüm ilgili görüşmelerde, Ermenistan ile yapılan müzakerelerde, özellikle Brüksel ve Washington platformlarında kayıp kişiler konusu tarafımızca özellikle gündeme getirilmektedir. Ne yazık ki Ermenistan, uluslararası insani hukuk kapsamındaki yükümlülüklerini büyük ölçüde ihlal ederek kayıp kişilerin akıbeti ve toplu mezarların yeri hakkında Azerbaycan’a bilgi vermiyor. Bunun nedenleri açık. Ermenistan, böylece işlediği savaş suçlarının, vahşetlerin ortaya çıkacağını düşünüyor. Uluslararası toplum, kayıp kişilerin akıbeti ve toplu mezarlara ilişkin bilgilerin Azerbaycan tarafına verilmesi için Ermenistan’a baskı yapmalıdır. Bu, tamamen insani bir konudur ve bunun siyasileştirilmesi kabul edilemez.
Kayıp kişilerin akıbetinin belirlenmesi, Ermenistan-Azerbaycan ilişkilerinin normalleşmesi barışma açısından da önem taşıyor. Bu alanda iş birliği etkili güven artırıcı önlemlerden biri olabilir.
Silahlı çatışmalar sırasında kaybolmuş kişiler sorunu küresel bir sorundur. Azerbaycan, bu konuya uluslararası alanda ilginin arttırılması yönünde ciddi adımlar atmıştır. Ülkemiz her iki yılda bir BM Genel Kurulu’nda kayıp kişilerle ilgili yasa tasarısı öneriyor. BM sisteminde kayıp kişilerle ilgili özel bir mekanizmanın oluşturulması gerektiğini düşünüyoruz.
Konferansın uluslararası toplumun dikkatinin kayıp kişilerin akıbetinin aydınlatılması gibi acı bir konuya çekilmesine katkıda bulunacağındana eminim.” ifadelerine yer verildi.
www.yenicag.info