Haydar Aliyev, Türk dünyasının birliğine eşsiz hizmetlerde bulundu

Prof.Dr. Ramazan Taşdurmaz ve Özbekistan`ın Halk şairi Hurşit Devran, Ulusal Lider Haydar Aliyev hakkında düşüncelerini paylaştılar

Azerbaycan Cumhuriyeti Sivil Toplum Kuruluşlarına Devlet Desteği Ajansı’nın “Haydar Aliyev Yılı”na adanan hibe yarışmasının galibi “Orta Asya ve Güney Kafkasya İfade Özgürlüğü Ağı” Kamu Birliği (CASCFEN) “Türk dünyasının birliğinde Haydar Aliyev faktörü” adlı projeyi hayata geçirmeye başladı. Hem STK temsilcileri hem de Türk devletlerinin önde gelen isimleri ve medya temsilcilerinin görüşlerinden yola çıkılarak hazırlanan 5 makaleden beşincisi ve sonuncsu okurların beğenisine sunuldu. Beşinci makale, Türk akademisyen Prof. Dr Ramazan Taşdurmaz`la Özbekistan`ın Halk şairi Hurşit Devran`ın Haydar Aliyev`in Türk dünyasının bir araya getirilmesindeki hizmetleriyle ilgili hatıralarından oluşmaktadır.

Bu yükseliş onun zekası, büyük ilmi ve tecrübesi sayesinde yaşandı

Ramazan Taşdurmaz, Haydar Aliyev`in derin zekasına dikkatleri çekti:

“Büyük lider, Sovyet rejiminin hep teyakkuz içerisinde olma gereğini göz önünde tutarak, kariyerinde çetin dönemeçlerden geçip zirveye yükselebilmiştir. Bu yükseliş kendisinin keskin zekası, engin bilgisi ve tecrübesi sayesinde olmuştur. Çünkü Sovyet rejiminde, az sayıdaki zirvedeki yöneticilerden birisi olabilmek bir deha meselesi idi. Bu çetin yolda Haydar Aliyev halkına karşı kalbi sevgisini yüreğinin derinliklerinde saklamış, devlet adamlığı için gerekli olan keskin zekasını olgunlaştırmış, bilgi ve tecrübelerini engin hale getirmiş, zamanı geldiğinde de Tanrının kendisine bahşettiği cesaret ve engin vizyonla Azerbaycan devletinin kuruluş temellerini atmıştır. Dahası, devletin bekasının istikrarla sürdürülebilme gereği olan Doğuyla Batı arasındaki hassas dengeleri siyasi feraseti ile sağlaya bilmiştir.”

Haydar Aliyev bu unsurları büyük ustalıkla birleştirdi

Sovyetler Birliği`nin dağılmasıyla özgür kalan halkların devletleşe bilmesi için; milli duyguların akıllıca ortaya konmasını, tarihi ve siyasi tecrübelerin dikkatlice kullanılmasını, ulusal çıkarların gözetilerek küresel ekonomideki paylaşımı uluslararası işbirliği içerisinde yürütebilecek kabiliyette liderliğe ve devlet adamlığına olan ihtiyaç en önemli mesele haline geldiğini belirten Ramazan Taşdurmaz, Haydar Aliyev`in bu unsurları büyük bir ustalıkla birlşetirebildiğini kaydetti: “Bugün Sovyet Rusya`dan ayrılan bağımsız devletler içerisinde Azerbaycan`ı diğer bir çoğundan ayıran özellik, Azerbaycan`ın istikrarlı ve dengeli bir iktisat politikası yürütebilmesi ve ulusal güvenlik bakımından realist politika uygulaması ve uluslararası alanda barışçıl bir işbirliğini başarı ile sürdürebilmesinden kaynaklanmaktadır. Bunun zeminini atanın, Haydar Aliyev’in dehası olduğunu kim inkar edebilir. Bunun neticesi olarak görüyoruz ki bugün Karabağ Azerbaycan`ın ayrılmaz parçası olmuştur. Çünkü Karabağ vatandır, artık hiç kimse aksini dava edemez. Ayrıca biz artık bir millet iki devlet olmuşuz. İnşallah aynı milletin halklarının diğer kardeş devletlerinin de, aynı duruşu sergileyeceklerı de kuşkusuzdur.” diye belirtti.

Azerbaycan`da umutları yeniden yeşerten Haydar Aliyev

Bilgi ve tecrübeyle donatılmış devlet adamlığının, devletin güven ve istikrarını temin ettiğini vurgulayan Prof. Dr. Taşdurmaz sözlerini şöyle tamamladı: “Erdemli liderlik vasfı ise milletin geleceğine de ışık tutar. Yöneticilikteki bu vasıflar, bir ulus toplum için milli duruş ve özgüvenin sürdürülebilirliğinin ilham kaynağı ve teminatıdır. Bu bağlamda büyük lider ve devlet adamı Haydar Aliyev’i yüzüncü yılında anmak, onu ancak anlayabilmek ve tuttuğu ışıktan feyz almakla anlam kazanabilir. Bu duygu ve düşüncelerle büyük devlet adamı Haydar Aliyev’in şu sözlerini aktararak bitirmek istiyorum: “Devlet için, halk için özellikle bizim Türk toplulukları için fikir hürriyeti mutlaka lazımdır… ancak dağılan SSCB’nde biz 70 sene fikir hürriyeti görmedik. Fikir hürriyetini tam manası ile gerçekleştirmek için çok çalışmak gerek. Bunlar benim için esas prensiplerdir…. Din ve vicdan hürriyeti de mutlak şarttır.” İnancım odur ki bu ilkeler Azerbaycan gençliği için ileriye dönük temel umdelerdir. Büyük insan, büyük devlet adamı ve büyük lider Haydar Aliyev’i tazimle anıyor, ruhu şad olsun diyorum.”

Ulu önder Haydar Aliyev, yalnızca Azerbaycan`ın değil, tüm Türk dili konuşan ülkelerin büyük şahsiyetidir

Ulu önder Haydar Aliyev`i, yalnızca Azerbaycan`ın değil, tüm Türk dili konuşan ülkelerin büyük şahsiyeti olarak değerlendiren Özbekistan`ın Halk şairi Hurşit Devran, onun doğumunun 100. yıldönümünün kardeş ülkede de farkl etkinliklerle kutlandığını söyledi:

“Bu yıl sadece Azerbaycan, Türk dünyası ve diğer Türk devletleri değil, dünyanın birçok ülkesinde büyük devlet adamı ve dahi siyasetçi Haydar Aliyev’in doğumunun 100. yıl dönümüyle ilgili çeşitli etkinlikler düzenleniyor. Bu çerçevede Özbekistan`da da çok sayıda etkinlik düzenlendi. Hayatının en önemli dönemini ve faaliyetlerini kapsayan program ve materyaller yerel televizyon ve medyada yayınlandı.

Çünkü Haydar Aliyev sadece Azerbaycan’ın değil, Türk dili konuşulan bütün ülkelerin büyük şahsiyetidir. Kişisel olarak biz Özbekler için hem Sovyet döneminde hem de bağımsızlık ilanından sonra karşılıklı ilişkilerimizde yeni, anlamlı sayfalar açıldı.”

Haydar Aliyev`in unutulmaz Semerkant ziyareti

Halk şairi, Ulu önder Haydar Aliyev`in Semerkant`taki “Gür Emir” türbesinde yaptığı konuşmayı ve bu tarihi eseri ne kadar hassas bir şekilde ziyaret ettiğini hiçbir zaman unutmayacağını kaydetti:

“Geçmiş yıllara dönersek Haydar Aliyev 20 Ekim 1996`da Semerkant şehrini ziyaret etmişti. O günlerde büyük atamız Emir Timur`un doğumunun 660. yıl dönümüyle ilgili olarak kentte, Özbekistan genelinde bir dizi etkinlik düzenlenmişti. O dönemde bu etkinliklerin organizasyonunda ben de yakından yer alıyordum. Hatta şehrin “Registan” meydanında düzenlenen törenin senaryosunu da ben yazmıştım. Belirttiğim gibi Haydar Aliyev 20 Ekim 1996`da Semerkant`a geldiğinde bu olayı onu görmem açısından şans olarak değerlendirdim.

Bu anlamda bizim bilmediğimiz bir takım özelliklerini de keşfettim. Onun hakkında hatırladığım en parlak anılarından biri Haydar Aliyev`in Semerkant`ın muhteşem anıtlarından biri olan Emir Timur`un uyuduğu “Gur-i Emir” türbesini ziyaret ederken yaptığı konuşma ile ilgilidir. Haydar Aliyev, gözlerinde anlamlı bir ışıkla, yüksek bir hassasiyet ve memnuniyetle, anıtın duvarlarındaki her desene, her tona dikkatle bakarak “Gur-i Emir” türbesinin etrafında dolaştı.

Mozoleye girdiğimde onun kalbinde gençlik arzusunun uyandığını hissettim. O arzu neydi? Haydar Aliyev bildiğimiz kadarıyla gençliğinde mimarlığa büyük ilgi göstermişti. Ancak hayatını siyasete adadığı için bu alanda çalışmamıştır. Bu nedenle mozoleye girdiğinde mekanın yapısını mimariye ilgisi olan ve bu alanda yetkin bir kişinin dikkatiyle gözlemledi. Yani Semerkant`a gelişi, o büyük adamın kalbindeki gençlik arzusunu yeniden uyandırmış, mecazi anlamda hayallerindeki en sevdiği meslekle görüştürmüştü.

Haydar Aliyev`in orada söylediği sözleri asla unutmayacağım. Şöyle demişti: “Doğu mimarisinin ayrılmaz ve önemli bir parçası olan Semerkant mimarisi ile ilgili kitaplar arıyordum. Rüyamda Semerkand mimarisini hayal etmeye çalışırdım. Ama şimdi burada “Registan” meydanını görünce, adım adım dolaşınca, “Gur-i Emir” türbesini ziyaret edince Semerkant`ın eşsiz, eşsiz, mucizevi bir şehir olduğunu anladım.” Haydar Aliyev’in bu açıklamaları o dönem Özbek basınında geniş yer bulmuştu. Konuşurken gözlerindeki ışıltı hafızama kazınmış durumda.”

Azerbaycan gençliği Ulu önderin tüm hayallerini gerçekleştirecek

Hurşit Devran, dahi şahsiyetin gerçekleştirdiği büyük çalışmaların, onun modern, özgür Azerbaycan`ın imarı olduğu yönündeki görüşleri tamamen doğruladığını kaydetti:

“Artık Bakü`yü ve Azerbaycan’ın diğer şehirlerini gezerken Haydar Aliyev`in mimarlığa olan sevgisini buradaki binaların görünümünden net bir şekilde anlamak mümkün. Bunu işgalden yeni kurtulan Şuşa`nın görünümünde gördüm ve hissettim. Dolayısıyla Haydar Aliyev`in modern Azerbaycan’ın kurucusu ve mimarı olduğu yönündeki düşüncelerin ne kadar doğru olduğunu buradan anlamak zor değil. Bu dahi şahsiyet gerçekten de bağımsız, özgür Azerbaycan`ın mimarıdır. Eminim ki vatansever, halkını içtenlikle seven, topraklarını düşman işgalinden kurtaran Azerbaycan gençleri, Haydar Aliyev’in yaşayamadığı tüm hayallerini gerçekleştireceklerdir.”

www.yenicag.info

473