20 Ocak – Milli irademizin zafer kazandığı gün – Fuad Haydar`ın yazısı

19 Ocak 2021’de Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, resmi Facebook hesabında 20 Ocak trajedisinin 31. yıl dönümüyle ilgili paylaşımda bulunmuştu. Aliyev paylaşımda, “20 Ocak milli irademizin zafere ulaştığı gündür.” ifadelerini kullanmıştı. Evet, bugün Azerbaycan tarihinde trajik bir gün olsa da 20 Ocak milli irademizin zafer kazandığı gündür. Çünkü bu faciada hayatlarını feda eden şehitlerimizi son 3 yıldır bambaşka bir şekilde anıyoruz.

30 yıllık hüznü, gönül yarasını hatırladığımız bu gün, bu sefer her birimizin içinde farklı duygular uyandırdı. Halkımız, vatansever evlatlarını anmak için Şehitler Hiyabanı’na gidiyor. 20 Ocak’ta şehitlerimizi bu sefer üzüntü ve kederle değil, gururla anıyoruz. Şehitlerimizin kanına mal olan özgürlük ve bağımsızlığımızın emin ellerde olduğunu kanıtladık. Çünkü biz şehitlerimizin intikamını alabilmiş, mutlu ve kahraman bir halkız. Bir zamanlar 20 Ocak trajedisinin katalizörü olan Dağlık Karabağ sorunu artık tarihin derinliğine gömüldü. Bugün bağımsız Azerbaycan devleti, tarihinin en güçlü dönemini yaşıyor.

Şehitler Hiyabanı’nı bu yıl ziyaret edenler arasında daha çok gençler var ve bu gençlerin çoğu Karabağ topraklarını hiç görmemiş. Şuşa’yı dişleriyle, tırnaklarıyla savaşarak düşmandan geri alan o gençler. Büyük zaferimizde tüm nesiller nasibini almış olsa da savaş alanında düşmana en büyük darbeyi Azerbaycan gençlerinin indirdiğini söylemeye gerek yok. Haydar Aliyev okulunun ve İlham Aliyev yönetiminin öğrencisi olan gençlerimiz çok vatanseverdirler. Azerbaycan gençliği Anavatanı özgürleştirmek için fedakarlık ve kahramanlık örneği oldu. O gençlerin 20 Ocak şehitlerini ziyareti farklı bir atmosfer, kutlama ve birliktelik oluşturdu.

Bu nedenle Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in dediği gibi “20 Ocak, milli irademizin zafere ulaştığı gündür.”

Evet 20 Ocak milli gururumuzun yıl dönümüdür. Çünkü o tarihten bu yana neredeyse bir asır geçti. 33 yıldır halkın hafızasına sonsuza dek kazınan bu tarih, Azerbaycan’ın bağımsızlığına giden yolda yeni bir aşamanın başlangıcı sayılıyor. 20 Ocak faciası sadece Azerbaycan halkı için büyük bir trajedi değildir. Ulusal onurunu korumak için her türlü fedakarlığı yapmaya hazır bir milletin tarihinde onurlu bir sayfadır. O gün tarihimizde hem ulusal bir trajedi hem de halkımızın bağımsızlık ve özgürlük uğruna yürüttüğü ulusal kurtuluş hareketinin zirvesi olarak kabul edilmektedir.

20 Ocak faciası öncelikle siyasi çıkarlar uğruna Azerbaycan halkına karşı işlenen bir suçtur. Kremlin, Azerbaycan’ı ulusal çıkarlara aykırı adımlar atan dönemin liderlerinin istifasını talep etmesi ve Dağlık Karabağ’ın Ermenistan’a bağlanmasına halkın kararlı bir şekilde karşı çıkması nedeniyle cezalandırmak için kanlı Ocak katliamını gerçekleştirdi. Çoğunluğu Ermenilerden oluşan Rus birlikleri ise 19 Ocak günü saat 21:00’de Türkan-Gala tarafından şehre girdi. “Bakü operasyonu” doğrudan SSRİ Savunma Bakanı Dmitri Yazov, SSRİ İçişleri Bakanı Vadim Bakatin, SSRİ Devlet Komitesi Başkan Yardımcısı Filip Babkov tarafından yönetildi.

Olağanüstü hal halka ilan edildiğinde, askeri personel çoktan 82 kişiyi acımasızca öldürmüş ve 20 kişiyi ölümcül şekilde yaralamıştı. Kitlesel katliamdan sonra – yani 20 Ocak 1990 sabah 05:30’da Bakü şehir komutanı V. Dubinyak, olağanüstü hal ilan edildiğine dair resmi bilgileri yayınladı. Ancak 20 Ocak günü saat 00.00’da başlayan askeri operasyonlarda çeşitli amaçlara yönelik tanklar ve zırhlı muharebe araçları kullanıldı, Hazar Donanmasına ait gemiler şehre indi. Olağanüstü hal ilanının ardından 20 Ocak ve sonraki günlerde Bakü’de 21 kişi katledildi.

Kanlı Ocak olaylarının coğrafyası sadece Bakü şehri ile sınırlı kalmadı. 25 Ocak’ta Neftçala’da ve 26 Ocak’ta Lenkeran’da olağanüstü hal ilan edilmeyen bölgelerde 8 kişi öldürüldü. Toplamda 147 kişi öldü, 744 kişi yaralandı, 841 kişi yasadışı bir şekilde tutuklandı, 200 ev ve apartman, ambulanslar dahil 80 araba, devlet malı ve özel mülk imha edildi.

Yaşanan trajediyle ilgili ilk resmi protestoyu büyük lider Haydar Aliyev yaptı. Sovyet yetkililerin bu eylemini hiçbir tehlikeden korkmadan protesto eden Milli Önder, Azerbaycan halkının başına gelen kanlı trajedinin ilk siyasi ve hukuki değerlendirmesini yaptı. Büyük liderin inisiyatifi ve talimatı üzerine 29 Mart 1994’te Milli Meclis “20 Ocak 1990’da Bakü’de meydana gelen trajik olaylara ilişkin” Kararı kabul etti. Milli lider Haydar Aliyev, zamanın karmaşıklığına rağmen 20 Ocak faciasının sebepleri ve suçlularının soruşturulmasına da girişmiş ve bunun sonucunda gerçekler ortaya çıkmıştır. Böylece 20 Ocak faciası hukuki ve siyasi bedelini tam da Büyük Önder Haydar Aliyev’in ilkeli ve tutarlı mücadelesinin ardından almıştır.

Bugün de büyük liderin değerli takipçisi olan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, 20 Ocak şehitlerinin anısına saygı gösterilmesine, şehit ailelerinin sosyal sorunlarının çözülmesine önem veriyor ve insani politikasını sürdürüyor.

Kısacası, 33 yıldır biz gençlerin kutsal bir yemin yeri haline gelen Bakü’nün en yüksek yerinde bir adres var. Burası, 20 Ocak faciasının kurbanlarının ve Azerbaycan’ın toprak bütünlüğü için verilen mücadelelerde şehit olanların gömülü olduğu Şehitler Hiyabanı’dır. 3 yıldır Şehitler Hiyabanı’nda yatan kahramanlarımızın da ruhları şad. Çünkü kanları yerde kalmadı. Şimdi o kutsal yere giden her Azerbaycanlı, her genç kabirlerinin önünde dikilip kendisine istiklalini veren ölümsüz kahramanların ruhlarına dua ediyor. Herkes gururlu, şehitlerin ruhları şen. Çünkü özgürlüğü ve bağımsızlığı için canını verdiği ülke bugün tarihinin en güçlü dönemini yaşıyor.

Fuad Haydar
Siyaset Yorumcusu