Türk dünyasının kalbi Gebele’de attı: Ortak Türk alfabesine geçişte somut adım - Tenzile Rüstemhanlı yazıyor

media-ads-468x60

7 Ekim’de Gebele’de düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Devlet Başkanları Konseyi 12. Zirvesi, Türk milletinin tarihsel yürüyüşünde yalnızca bir durak değil, bir yön tayiniydi. Türk devletlerinin liderleri, ortak bir vicdanla, ortak bir gelecek için bir araya geldiler. 

Azerbaycan, bu zirvede yalnızca ev sahibi değil; Türk dünyasının kalbi, sesi ve iradesiydi. Karabağ zaferinden sonra barışın mimarı olan bu topraklar, şimdi de Türk birliğinin taşıyıcısı konumunda. Gebele’deki zirve, Azerbaycan’ın bu tarihî rolünü daha da pekiştirdi. Çünkü bu ülke, yalnızca sınırlarını değil, ruhunu da Türk milletine açtı. Her taşında bir şairin sesi, her dağında bir destanın yankısı, her meydanında bir milletin duası vardı.

Zirvede alınan kararlar, Türk dünyasının artık sadece kültürel bağlarla değil, stratejik iradeyle kenetlendiğini gösterdi. “TDT+” formatının kabulüyle birlikte teşkilatın etki alanı genişletildi; gözlemci ülkelerle ilişkiler derinleştirildi. Ortak yatırım fonları, dijital dönüşüm projeleri, gümrük iş birliği anlaşmaları gibi somut adımlar, ekonomik entegrasyonun temelini attı. Bu kararlar, Türk devletlerinin yalnızca geçmişin hatıralarında değil, bugünün kararlarında ve yarının projelerinde birleştiğini gösterdi.

Ancak zirvenin en anlamlı yönlerinden biri, ortak Türk alfabesi temelinde yürütülen kültürel projelerin meyve vermesiydi. Ortak alfabe ile basılan ilk kitaplar, Gebele’de sergilendi. Bu kitaplar, yalnızca harflerin değil; fikirlerin, duyguların, hayallerin birleştiği metinlerdi. Hepsi aynı alfabe ile, aynı sesle, aynı ruhla yazılmıştı. Bu kitaplar, Türkçülüğün yalnızca bir fikir değil; bir yazı, bir ses, bir nefes olduğunu gösterdi.

Ortak alfabe, yalnızca teknik bir düzenleme değil; milletin hafızasını birleştiren bir köprüdür. Her harf, bir yürek; her kelime, bir millet; her cümle, bir tarih taşıyor. Bu alfabe ile yazılacak olan kitaplar, çocuklara aynı masalı, gençlere aynı ideali, yaşlılara aynı hatırayı anlatacak. Artık Türk dünyasında bir Kazak genci ile bir Azerbaycanlı öğrenci aynı kitabı okuyabilecek, aynı şiirde buluşabilecek, aynı hikâyede kendini görebilecek. Bu, millet olmanın en somut hâlidir.

Gebele’deki zirve, Türk milletinin yeniden doğuşuna dair bir irade beyanıydı. Bu irade, yalnızca bugünü değil; gelecek yüzyılları da şekillendirecek bir güçtür. Artık Türk dünyası, yalnızca geçmişin hatıralarında değil; bugünün kararlarında ve yarının hayallerinde birleşiyor. Bu birleşme, bir milletin kendine dönüşüdür.

Bu millet, ne zaman ayağa kalksa, tarih yeniden yazılır. Ve bu kez, kalemi Türk dünyası tutuyor. Harf harf, kelime kelime, karar karar… Birlikte yazıyoruz. Birlikte yaşıyoruz. Birlikte varız.

Azerbaycan Milli Meclis üyesi Tenzile Rüstemhanlı

media-ads-468x60

Döviz Hesaplayıcıwidget-title-icon

Veriler CBAR'dan alınmıştır: 08.10.2025

media-ads-160x600
media-ads-160x600