Türkmenistan Devlet Başkanı Gurbanguli Berdimuhamedov, Japon İmparatoru’nun tahta çıkması nedeniyle düzenlenen törenlere katılmak üzere Tokyo’da temaslarda bulunmaktadır. Bu ziyaret dolayısıyla Tokyo’da Türkmenistan-Japonya İş Forumu düzenlendi.
Foruma katılan Türkmenistan Dış Ekonomik İlişkiler Bankası Müdürü Rahimberdi Cepbarov, Japonya, Türkmenistan’da büyük projelerin uygulanması için tahsis edilen yabancı yatırımlarda lider konumda olduğunu kaydetti.
Banka Müdürü, Japon iş dünyası temsilcilerine Türkmenistan’ın 2019 yılının ilk yarısındaki dış ticaret hacminin 7,2 milyar dolara ulaştığını, bunun 4,7 milyarını ihracat, 2,5 milyarını ise ithalat oluşturduğunu belirtti.
Japonya’nın şirketleri ve finans kuruluşları ile uzun vadeli işbirliği, Türkmenistan’ın yatırım potansiyelinin etkin bir şekilde uygulanmasına bir örnektir. Sadece Türkmenistan Dış Ekonomik İlişkiler Bankası’nın0 portföyünde 7.6 milyar dolardan fazla toplam 10 yatırım projesi var. Bunda Japon tarafının yatırımı 4,6 milyar doları bulmaktadır.
Japon şirketlerinin katılımıyla en çok gazkimya sektöründe dev projelerin hayata geçirildiği ifade edildi. Bunların arasında Ahal vilayetinde doğalgazdan benzin üreten tesis, Balkan vilayetinde karbamid üretim tesisi ve polimer fabrikası, Lebap vilayetinin Kimya Fabrikasının kapasitesinin arttırılması gibi projeler yer almaktadır.
Türkmenistan Sanayiciler ve Girişimciler Birliği Başkanı Aleksandr Dadayev, Japonya’nın Türkmenistan’ın önemli yatırım ortağı olduğunu kaydederek, elektronik ürün üretiminde ortak tesislerin kurulmasını teklif etti. İş forumu’nda konuşan Dadayev, elektronik ürün üretimi ve Japon otomobillerin bakımı konusunda ortak çalışmaların yapılabileceğini kaydetti.
Türkmenistan’da en çok kullanılan araba markasının Toyota olduğuna dikkat çeken Dadayev, Nurly Gadam Türkmen firmasının doğrudan Toyota Motor Corporation ile bir bayilik sözleşmesi imzalamaya hazır olduğunu belirtti.
Dadayev ayrıca, Türkmenistan’da Japon ev aletleri ve elektronik eşyalarını bir araya getirmek için ortak girişimlerin kurulmasını da düşünerek, bu ürünlerin yalnızca yurt içinde talep edilmeyeceğini, aynı zamanda bölge ülkelerinin pazarlarına girme fırsatının olduğunu da belirtti.