Azerbaycan Hava Yolları’na (AZAL) ait yolcu uçağının 25 Aralık’ta, Rusya Federasyonu’na bağlı Çeçenistan Özerk Cumhuriyeti’nin başkenti Groznı Havaalanı’na inişine izin verilmemiş, bunun yerine Hazar Denizi’nin doğu kıyısındaki Aktau kenti havalimanına yönlendirilmişti.
Uçak, piste 3 kilometre mesafede ön tekerlekleri üzerine düşerek kazaya yol açtı.
Kazada, Azerbaycan, Rusya Federasyonu ve Kazakistan vatandaşı 38 kişi hayatını kaybetti.
Uçağın vurulmasının kazaya neden olduğu anlaşılınca, Rusya-Azerbaycan ilişkilerinin nasıl etkileneceği merak konusu oldu.
Devlet Başkanı Vladimir Putin, “Rusya hava sahasında yaşanan olaydan dolayı” özür dilerken, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev “maddi tazminat” talebini de öne sürdü.
2013 Brezilya yapımı uçağın kara kutusu incelenmek üzere Brezilya’ya gönderildi, uluslararası soruşturma komisyonunun raporu merakla bekleniyor.
Türkiye’de de yakından izlenen bu olay, Azerbaycan, Kazakistan ve Rusya Federasyonu’nun gündemindeki sıcaklığını korurken, Independent Türkçe’nin konuya ilişkin sorusunu, milliyetçi pozisyonuyla tanınan Azerbaycan Parlamentosu Üyesi Tenzile Rüstemhanlı cevaplandırdı.
“Cumhurbaşkanımız, uçağın Rusya tarafından vurulduğunu ifade etmesine rağmen bunun kasıtlı yapılmadığına dikkat çekti”
“Yıl sonunda yaşanan uçak trajedisinin Azerbaycan halkını ve dostlarını üzdüğünü belirten Tenzile Rüstemhanlı, “Öncelikle kazada hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Ancak maalesef, Çeçenistan’ın başkenti Groznı semalarında uçağımızın vurulmasını spekülatif amaçla kullanmak isteyen güçler var. Azerbaycan’ın çıkarları çerçevesinde olaya en isabetli ve sert pozisyonu devlet başkanımız ortaya koydu. Verdiği mülakatta, uçağın Rusya tarafından vurulmasını ifade etmesine rağmen cumhurbaşkanımız, bunun kasıtlı yapılmadığına dikkat çekti. Onun için sadece ‘uçağın Rusya tarafından vurulması’ ibaresini ayırarak bunun üzerinden manipülatif düşünceler ortaya atmak ve dışarıdaki çıkarlara hizmet eden yanlış sonuçları kamuoyuna sızdırmaya çalışmak en hafif tabirle nankörlüktür” dedi.
Rüstemhanlı, “Cumhurbaşkanının konuşmasının tamamını dinlediğimizde her şeyin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde söylendiğini görüyoruz. Cumhurbaşkanı çok ilkeli bir pozisyon sergilemiştir. Kendisi uçağın Rusya tarafından vurulmasından emin olduğunu ifade ederken, bunun kasten yapıldığından emin değildir. Uçağın hangi güç veya güçlerce kasten vurulduğu, başlatılmış soruşturma ile belirleyecektir. Cumhurbaşkanı bunu söylüyor” şeklinde konuştu.
“İşte o güçler Putin’in pozisyonunu zayıflatmak için bu cinayeti kasten yaptırmış olabilirler”
İlham Aliyev’in Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin’e inandığını daha önce de basına açıkladığını hatırlatan Tenzile Rüstemhanlı, “Kasten yapılan bir eylemin nedeni ve amacı var. Özellikle Rusya’nın şimdiki sıkıntılı döneminde, bu ülke cumhurbaşkanının yabancı bir ülkenin yolcu uçağını vurmak gibi ağır bir cinayeti onaylaması akıl ve mantıkla bağdaşmaz bir durum. Ben de bu cinayetin Rusya yönetimince gerçekleştirildiğine inanmıyorum. Tersine, bu cinayetin kasten gerçekleştirilmesi durumunda, Rusya’ya karşı bir provokasyon olduğunu düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
Tenzile Rüstemhanlı, sözlerini şöyle sürdürdü:
Rus ordusu içinde, Ukrayna savaşının durdurulması için yönetime telkinde bulunan güçler olmasına rağmen, onlar açık pozisyon koymaktan çekiniyorlar. İşte o güçler, Putin’in pozisyonunu zayıflatmak, en yakın komşulardan biri olan Azerbaycan ile ilişkileri bozmak ve uluslararası düzeydeki baskıyı artırmak amacıyla bu cinayeti kasten yaptırmış olabilirler. Cumhurbaşkanı, kendinden emin bir şekilde uçağın Rusya tarafından vurulduğunu ifade ederek özür dilenmesini, suçluların cezalandırılmasını ve tazminat ödenmesini talep ettiyse, elinde soruşturmanın ilk sonuçlarına ilişkin bilgiler ve istihbarat malzemeleri bulunuyor demektir.
“İlk saatlerden gelişmeler, doğrudan Azerbaycan Cumhurbaşkanı’nın kontrolünde oldu”
“Hatta mevcut durumda, uçağın Rusya tarafından vurulduğunu her bir şahıs eminlikle söyleyebilir” diyen Rüstemhanlı, uçağın kasten mi yoksa dikkatsizlikten mi ve kimler tarafından vurulduğunu, inişine neden izin verilmediğini ve neden Hazar Denizi’nin doğusundaki Aktau gibi uzak bir kente yönlendirildiğini soruşturmanın belirleyeceğini ifade etti.
“Bu süreçte adaletin ön planda olacağına inanmamız gerekir” şeklinde konuşan Tenzile Rüstemhanlı, sözlerine şunları ekledi:
Zira ilk saatlerden gelişmeler doğrudan Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev’in kontrolünde oldu. Suçluların cezalandırılması için Azerbaycan devletinin elinden gelen her şeyi yapacağına eminim. Olayla ilgisi olmayan güçlerin mevcut durumu kullanarak Rusya-Azerbaycan ilişkilerini bozma girişiminde bulunmalarının önlenmesi için Kremlin’in atması gereken adımlar var.
Rüstemhanlı, “Artık bu çerçevede ilk adımın atıldığını söyleyebiliriz: Uçağın vurulduğunu kabullenen Rusya, Azerbaycan devletinden ve halkından, devlet başkanı düzeyinde özür dilemiştir (Vladimir Putin’in özrü kastedilmektedir-İ.T.). Bunun peşinden, soruşturmanın objektif biçimde yürütülmesine yardımcı olunması gerekiyor. Olayın teferrüatıyla incelenmesi için Rusya’nın uluslararası komisyonla işbirliği yapması ve soruşturma sürecinde şeffaflığın temin edilmesi gerekmektedir. Hayatlarını kaybedenlerin ailelerine maddi tazminat ödenmeli, manevi destek verilmelidir” dedi.
“Rusya için bu süreç, uluslararası hukuka ve müttefiklik ilkelerine sadakatin sergilenmesi bakımından önemli bir fırsat olacaktır”
“Sözlerimi toparlarken, Azerbaycan hava yolları uçağının vurulması, basit bir kaza olmayıp aynı zamanda Azerbaycan-Rusya ilişkileri için ciddi bir sınav” şeklinde konuşan Tenzile Rüstemhanlı, son olarak şunları kaydetti:
Azerbaycan her zaman uluslararası hukuk ve karşılıklı saygı ilkeleri pozisyonunda durmuş bir ülke olarak, şimdi aynı şeyi Rusya’dan bekliyor. Bu trajediyi görmezden gelmek ya da sorumluluğu arka plana itmeye çalışmak, iki ülke arasındaki güven duygularını zayıflatabilir. Samimi itiraf ve sorumluluğun kabul edilmesi, iki ülke arasındaki stratejik ilişkileri daha da güçlendirecek adımlar olacaktır. Azerbaycan halkı ve uluslararası kamuoyu, bu sürecin şeffaf bir biçimde sonuçlandırılmasını beklerken, Rusya için bu süreç, uluslararası hukuka ve müttefiklik ilkelerine sadakatin sergilenmesi bakımından önemli bir fırsat olacaktır.
www.yenicag.info