MTA Oruç Reis sismik araştırma gemisinin kaptanı Cankat Uzşen, daha önce birçok gemide görev aldığını belirterek, “Hiçbir şekilde en ufak bir endişemiz olmadı. ‘Mavi Vatan’da görev yapmak bizim için gurur ve onur meselesi” dedi.
MTA Oruç Reis sismik araştırma gemisinin kaptanı Cankat Uzşen, Doğu Akdeniz’de devam eden görev sürecine ve yaşananlara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Demre-1 lokasyonuna 9 Ağustos’ta hareket etmeden önce 35 günlük yoğun çalışma programı için geminin Antalya Limanı’na geldiğini anımsatan Uzşen, burada kumanya, malzeme, yakıt ve su ikmalleri yapıldığını söyledi.
Uzşen, personel arasında da devir teslimin yapılmasının ardından 10 Ağustos’ta Navtex (Denizcilere Duyuru) mesajıyla proje sahasına intikal edildiğini anlattı.
Gemide, kaptan, güverte ve makine zabitleri, gemi adamları ile jeofizik operasyonlarında görevli teknik personelle toplam 54 kişi olduklarını aktaran Uzşen, “Ekip sürekli gemideydi herhangi bir değişim olmadı. Pandemi sürecinde kurumumuz gerekli tedbirleri aldığı için herhangi bir sıkıntı yaşamıyoruz. Gemiye katılırken yapılan sağlık kontrolleri, gemiye gelirken kurum tarafından servis ayarlanması gibi uygulamalarla biz bu süreci herhangi bir sıkıntı yaşamadan atlattık.” diye konuştu.
Uzşen, gemide 12’şer saat çalışacak şekilde iki vardiya düzeninin uygulandığını belirterek, yapılan işin hassasiyetinin göz önünde bulundurulduğunu ve bu nedenle dinlenmenin çok önemli olduğunu vurguladı.
Özellikle mesai saatlerinde uyku düzenlerine çok dikkat ettiklerinin altını çizen Uzşen, “Gemimiz tüm uluslararası sularda çalışan sismik gemilerdeki olanaklara sahip. Personelimiz televizyon seyredebiliyor, dinlenme salonunda oturup çeşitli oyunlar oynayabiliyor. Kütüphanemiz, masa tenisimiz ve spor salonumuz var. Ayrıca internete erişim imkanımız var. Tüm personelimiz istirahat saatlerinde tüm bunlardan sınırsız şekilde faydalanabiliyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Kaptan Uzşen, “Mavi Vatan” olarak kabul ettikleri bölgede görev yapmanın önemine işaret ederek, şöyle devam etti:
“Bu bölgede Türk Silahlı Kuvvetlerimizin aldığı tedbirlerle yaptığımız operasyonlarda, herhangi bir müdaheleye devletimiz tarafından müsaade edilmedi. Bu süreç donanmamızın bizimle olmasıyla gemi çalışanları ve bizler için ekstra bir motivasyon kaynağı olmuştur. Bizler de görevimizi layıkıyla yerine getirmeye çalıştık. Hiçbir şekilde en ufak bir endişemiz dahi olmadı. ‘Mavi Vatan’ olarak kabul ettiğimiz bölgede görev yapmak bizim için gurur ve onur meselesi.”
Rutin olarak 35 günlük periyodun sonrasında planlı bakım ve tutum çalışmalarının ardından yapılacak testlerle operasyonlara hazırlandıklarını ifade eden Uzşen, “Bu planlı bakım ve tutum çalışmaları yapılıp ikmaller ve personel değişimi tamamlandığında Antalya açıklarında test seyri yapacağız. Akabinde kurum talimatıyla çalışmaya devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.
Uzşen, 2010’dan beri uzun yol kaptanı olarak çalıştığını belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:
“Çalıştığım gemiler içinde yabancı ve Türkiye bayraklı gemiler vardı. Farklı ülkelere gidince onların sismik araştırma ve sondaj gemilerini görünce acaba bir gün bizim devletimizin de böyle gemileri olur mu diye düşünürdük. Bunu hayal ederdik. Sonrasında devletimizin ‘Milli Enerji ve Maden Politikası’ çalışmalarıyla bu gemilere kavuştuk. Kavuştuktan sonra bunlara bakarak acaba bir gün bizlere nasip olur mu Oruç Reis’te çalışmak derdik. Çabaladık, çok çalıştık, mesleğimizde doğru şekilde ilerledik. Bu sayede şimdi buradayız. Bu, benim ve personelimiz için büyük bir şans.”
Yüzde 90 yerli tasarım, işçilik ve entegrasyonu olan Oruç Reis gemisi, kıta sahanlığı ve doğal kaynak aramaları başta olmak üzere her türlü jeolojik, jeofizik, hidrografik ve oşinografik araştırmaları gerçekleştirebiliyor.
Tam donanımlı ve çok amaçlı dünyadaki 5-6 araştırma gemisinden biri olan gemide, 2 ve 3 boyutlu sismik, gravite, manyetik olarak jeofizik araştırması yapılabiliyor. Gemi, 8 bin metre derinliğe kadar 3 boyutlu, 15 bin metre derinliğe kadar iki boyutlu sismik operasyonları gerçekleştirebiliyor.
Kaynak: AA
www.yenicag.info