ABD’li uluslararası strateji uzmanı ve analist Martin Sieff, Washington yönetiminin son dönemde Türkiye ile yaşadığı gerilimde attığı adımların I. Dünya Savaşı sırasında Winston Churchill’in Osmanlı İmparatorluğu’nun Almanya ve İttifak Devletleri yanında savaşa girmesine yol açan hataları hatırlattığını belirtti.
United International Press (UIP) haber ajansı ile Washington Times gazetesinde 24 yıl dış haberler muhabiri ve analist olarak çalışan, CNN, NPR, Fox News ve BBC’de yorumculuk yapan Sieff, ABD merkezli Stratejik Kültür Vakfı’nın internet sitesinde yayımladığı makalede, Trump yönetiminin son dönemde Türkiye ile yaşadığı gerilimin müttefiki olan kilit bir ülkeyi kaybetmesine yol açabileceği uyarısında bulundu.
Sieff, “Churchill’in hatalarını tekrar etmek: ABD, Türkiye’yi Şanghay İşbirliği Örgütüne (ŞİÖ) katılmaya mı zorluyor?” başlıklı yazısında, ABD’nin Rahip Brunson krizi nedeniyle Türkiye’ye uyguladığı yaptırımlar, ikili ticarette getirdiği yeni gümrük tarifeleri ile F-35 savaş uçaklarının satışını engellemeye yönelik kararlarının, I. Dünya Savaşı sırasında İngiltere’de Winston Churchill’in Osmanlı Devleti’nin Almanya’nın yanında savaşa girmesine yol açan hatalı adımlarına benzediğini ifade etti.
Churchill’in o dönemde siyasi sorumlu olarak, İngiltere tersanelerinde inşa edilen, Osmanlı Devleti’nin parasını peşin ödediği 2 savaş gemisini teslim etmediğine işaret eden Sieff, bu kararın Osmanlı Devleti’nin, Almanya ve Avusturya-Macaristan İmparatorluğu yanında savaşa girmeye zorladığına dikkati çekti.
Sieff, Osmanlı’nın Almanya’dan aldığı savaş gemileriyle savaşa girmesinin ardından Türk boğazlarının İtilaf Devletleri’ne kapandığı, bu yüzden İngiltere ve Fransa ile Rusya arasındaki ikmal hattının kesildiği, İngilizlerin bu hattı yeniden açmak için Çanakkale cephesinde başlattığı savaşın hezimetle sonuçlandığını hatırlattı.
Sieff, ABD’nin bugün Türkiye’yi yabancılaştıracak adımlar atarak İngiltere’nin geçmişteki stratejik yanlışını tekrarladığı, bu durumun Türkiye’yi Kuzey Atlantik İttifakı’ından (NATO) uzaklaştırarak, ŞİÖ ve Avrasya Ekonomik Birliği (AEB) gibi Rusya’nın öncülük ettiği rakip uluslararası ittifak girişimlerine katılmaya zorlayacağı uyarısında bulundu.
Türkiye’nin halihazırda ŞİÖ ile diyalog ortağı olduğuna dikkati çeken Sieff, ayrıca AEB ile de serbest ticaret anlaşması yapmayı düşündüğünü ifade etti.
Martin Sieff, analizini şöyle sürdürdü:
“Bugün Washington, Makedonya, Karadağ ve Gürcistan gibi küçük ülkeleri, Estonya, Letonya ve Litvanya gibi başka küçük ülkelerin bulunduğu NATO İttifakına entegre etmek için çabalarken aynı anda Türkiye’ye yıpratıcı yaptırımlar uygulama konusunda takıntılı bir tutum içinde. Oysa 63 yıldır NATO ittifakının bir parçası olan Türkiye, ABD’nin Doğu Akdeniz ve Orta Doğu’daki askeri konuşlanması açısından hayati önemde. Rusya ile olası bir savaş durumunda ABD savaş gemilerinin Karadeniz’deki ikmal ve operasyon kabiliyeti tamamen Türkiye’nin işbirliğine bağlı olacak.”
FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişiminde NATO ve ABD’nin rolüne dair şüpheler nedeniyle Türkiye’de NATO’ya olan güvenin giderek azaldığına işaret eden Sieff, “Türkiye’de giderek artan bir çoğunluk NATO’ya güvenmekten, ondan korkuyor.” ifadesini kullandı.
www.yenicag.info