Avrupa Birliği (AB) Konseyi, Kırım’ı işgal ettiği için Rusya’ya karşı uygulanan yaptırımları bir yıl daha uzattı.
Konuyla ilgili sosyal medya hesabı üzerinden açıklamada bulunan Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmıtro Kuleba, “Bugün AB Konseyi Kırım’ın işgalinden dolayı Rusya’ya karşı uygulanan yaptırımları Haziran 2021’e kadar uzattı. Bu karar için minnettarım. İnsan hakları ihlalleri, yasa dışı şekilde nüfus cüzdanlarının (Rus vatandaşlığı) düzenlenmesi, Kerç Boğazı üzerinden demiryolu ulaşımının başlatılması, Kırım’da yasa dışı oylamalar nedeniyle baskının artırılması gerekiyor. Kırım Ukrayna’dır.” ifadelerini kullandı.
Avrupa Birliği (AB) üye ülkelerinin büyükelçilerinin 10 Haziran 2020 tarihinde, Kırım’ın işgali nedeniyle Rusya’ya karşı uygulanan yaptırımları uzatma kararı aldığı bildirilmişti.
Rusya’nın 2014 yılında Kırım’ı işgal etmesinden sonra AB, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve başka birçok ülke, Rusya’ya yönelik yaptırım uygulama kararı aldı.
İlgili karara göre, Kırım ve Akyar’da (Sivastopol) üretilen ürünlerin, AB’ye ithalatının yapılması, Avrupa şirketlerinin Kırım’a yatırım yapması, Kırım’da şirket ve gayrimenkul satın alınması, Kırım’daki şirketleri finanse etmesi ve onlara hizmet vermesi, Kırım ve Akyar’da (Sivastopol) turizm hizmetleri verilmesi yasaklandı.
Bununla birlikte yaptırımlar, işgal altındaki yarımadada ulaşım, telekomünikasyon ve enerji sektörlerinde kullanılacak bazı mal ve teknolojilerin ihracına da kısıtlama getirdi. İşgal altındaki yarımadada bulunan petrol, doğal gaz ve maden arama, çıkarma ayrıca bunların üretimine yönelik teknolojilerin sağlanması yasaklandı.
İşgalci Rus askerleri Kırım’a ilk olarak, 20 Şubat 2014 tarihinde girdi. Altı yıl önce bugün, sabahın erken saatlerinde plakaları sökülmüş askeri araçlar ve rütbe işaretleri taşımayan silahlı milisler Kırım’ın stratejik noktalarını ve hükûmet binalarını ele geçirmeye başladı.
Rus propaganda medyalarında “Kırım Özsavunması” oldukları iddia edilen, kamuflaj giymelerinden hareketle “kibar yeşil adamlar” olarak da adlandırılan Rus askerleri ve onların yanında gezen işbirlikçi milisler, yarımadanın kontrolünü yasa dışı olarak ele geçirdi. Rus propaganda mekanizmasınca işgal, sözde “bağlanma” adı altında legalleştirilmeye çalışılsa da dünya kamuoyu bu adımı asla tanımadı.
Rus işgaliyle adeta “açık hava cezaevi”ne dönüşen Kırım yarımadası, bir yandan silahlandırma hamleleriyle dünyayı tehdit eden askeri bir üs haline getirildi. Diğer yandan da işgale direnen Kırımlılar baskı mekanizmasının sürekli hedefi haline geldi. Yarımadada 2014’ten beri Rus işgalini onaylamadıklarını ifade eden ve tutumlarıyla belirten Kırım Tatarları başta olmak üzere Ukrayna’ya bağlı kalmak isteyenler, kaçırılmalarla, düzmece davalarla, keyfi baskın ve sorgularla korkutulmaya çalışılıyor.
Rus işgalinin akabinde 2014 yılının Mart ayında düzenlenen sözde referandumda Kırım sakinlerinin yarımadanın Rusya’ya bağlanması konusunda iradesini “özgürce” tecelli ettiği ileri sürüldü. Avrupa Birliği ülkeleri, ABD ve dünyanın birçok ülkesi, Kırım’da yapılan sözde “kendi kaderini belirleme referandumunun” sonuçlarını kabul etmeyi reddetti. Ukrayna, Kırım’ı geçici olarak işgal edilen bölgesi olarak kabul ediyor.
Ukrayna Parlamentosu resmi düzeyde, 20 Şubat 2014 tarihini Kırım ve Sivastopol’ün (Akyar) Rusya tarafından işgalinin başlangıç tarihi olarak kabul etti. Dönemin Ukrayna Cumhurbaşkanı Petro Poroşenko, ilgili yasayı 7 Ekim 2015 tarihinde imzaladı.
Avrupa Birliği (AB) ve Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Rusya’nın Kırım’ı işgal etmesi ve Ukrayna’ya yönelik politikası dolayısıyla Rusya Federasyonu’na karşı yaptırımlar uyguladı. Kırım’ın işgalinden sonra Ukrayna’nın Donbas bölgesinde Rusya tarafından desteklenen teröristler ile Ukrayna askerleri arasında çatışmalar başladı.
QHA
www.yenicag.info