Aliyev`den önemli açıklamalar: “Dışarıdan saldırıya uğrarsak Türkiye`nin askeri desteğini değerlendiririz”

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, “Ermenistan işgal altındaki topraklardan asker çekmeyi garanti etmezse sonuna kadar savaşacağız” dedi.

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in İngiliz basınına açıklamalarda bulundu. Düşüncelerinin en başından beri değişmediğini belirten Aliyev, “Ermenistan tarafının işgal altındaki toprakları boşaltmayı kabul etmesi durumunda her an durmaya hazırız. Bunu savaşın başından beri söylüyorum ve eğer Ermenistan Başbakanı işgal altındaki bölgeleri boşaltmaya söz verirse ve garanti verirse dururuz. Ancak 40 gün geçti ve bunu söylediğine dair hiçbir işaret yok. Ermenistan işgal altındaki topraklardan asker çekmeyi garanti etmezse sonuna kadar savaşacağız. Ermenistan’ın büyük bir hata yaptığını düşünüyorum, çünkü bizi en başından beri dinleselerdi savaş uzun zaman önce dururdu ve müzakere masasında olurduk” dedi.

“Kelbecer ve Laçin’i tahliye edeceklerini açıkça ilan ederlerse dururuz”

Şartlarda Dağlık Karabağ çevresindeki bölgelerin boşaltılmasını açıkça belirtildiğini vurgulayan Aliyev, “Bu Ermenistan için çok net bir mesajdır. Ne yazık ki Ermenistan, Minsk Grubu eş başkanları ve önceki Ermenistan yönetimi tarafından geliştirilen temel ilkelere katılmadı. Bu temel ilkeler, ilk aşamada işgal edilen 5 ilçeyi, ikinci aşamada ise 2 ilçeyi boşaltmaları gerektiğini belirtir. Ancak beş ilçeden dördü çoktan işgalden kurtarıldı. Bunu yaparlarsa, Ağdam, Kelbecer ve Laçin’in bir bölümünü ne zaman boşaltacaklarını açıkça ilan ederlerse dururuz. Bundan sonra Azerbaycanlı göçmenlerin Dağlık Karabağ’a dönüşü için çalışacağız. Çünkü savaştan önce 1990’lı yıllarda Dağlık Karabağ’da nüfusun yüzde 25’i olan 40 bin Azerbaycanlı yaşıyordu. Ermeniler hepsini kovdu, etnik temizlik yaptı ve ardından bağımsızlık ilan etti” dedi.

“Dağlık Karabağ’ın Ermeni nüfusu bizim vatandaşlarımızdır”

Ermenistan yönetiminin temel ilkeleri ve talep edilen şartları kabul ederse savaşın duracağını belirten Aliyev, “1993 yılında kabul edilen BM Güvenlik Konseyi kararlarının uygulanmasını talep ediyoruz. Bu kararlar, Ermeni birliklerinin işgal edilen topraklardan derhal, şartsız ve koşulsuz olarak geri çekilmesini gerektiriyor. Dağlık Karabağ’ın Ermeni nüfusu ise orada yaşamaya devam edecekler, onlar bizim vatandaşlarımız ve ben de bu durumu defalarca dile getirdim” diye konuştu.

“Tüm ülkelerden, bu çatışmadan uzak durmalarını istedik”

Türkiye’nin müdahalede bulunacağı gün gelecek mi sorusuna cevap veren Aliyev, “Çok uzağa bakmak istemiyorum, çünkü savaş alanındaki duruma bağlı olacak. Ermenistan’ın ve diğer ülkelerin davranışlarına bağlı olacak. Çünkü birçok kez çatışmanın uluslararasılaşmasına karşı olduğumuzu söyledim. Tüm ülkelerden, komşu ülkelerden, komşu olmayan ülkelerden bu çatışmadan uzak durmalarını istedik. Uluslararası olarak kabul görmüş kendi toprağımızda savaşıyoruz. Bu bizim düşüncemiz. Bence şu anda olan şey devam edecek, dolayısıyla Türk ordusunun müdahalesine gerek kalmayacak. Ancak yıllar önce Türkiye ile dışarıdan müdahale olması durumunda askeri destek sağlayan bir belge imzaladık. Azerbaycan dışarıdan saldırıya uğrarsa ve Azerbaycan Türk askeri desteğine ihtiyaç duyarsa, bu seçeneği değerlendireceğiz” dedi.

“Biz Ermeni değiliz, aynı şekilde davranmayacağız”

Ermenilerin Azerbaycan vatandaşlarına karşı etnik temizlik yaptığına vurgu yapan Aliyev, “Tüm Azerbaycanlıları Dağlık Karabağ ve çevre yedi bölgeden sürdüler. Ermenistan’ın etnik temizlik politikasının bir sonucu olarak, bir milyon mülteci ve yerinden edilmiş kişi var. Ama aynı şekilde hareket etmeyeceğiz. İntikam almayacağız. Gence’yi bombaladıklarında, Berde’yi bombaladıklarında bile, diğer şehirleri bombaladıklarında ve 92 kişi ve sivili öldürdüklerinde bile savaş alanında intikam alacağımızı söyledim” şeklinde konuştu.

“Dağlık Karabağ sorununun çözümü, ülkemize yeni bir nefes verecek”

Dağlık Karabağ sorununun çözümünden sonra Azerbaycan’ın geleceğinin çok parlak olacağını düşündüğünü söyleyen Aliyev, “Son yıllarda büyük başarılara imza attık. Bugün ülkemizin hem siyasi hem de ekonomik alanda başarısı uluslararası kuruluşlar tarafından kabul edilmektedir. Uluslararası arenada büyük başarılar elde edildi. Bugün Azerbaycan çok güçlü bir ülke haline geldi. Ülke içindeki tüm sorunlar çözülüyor. Tabi ki Dağlık Karabağ sorununun çözümü ülkemize yeni bir nefes verecektir. Öncelikle insanlar atalarının topraklarına dönebilecek ve akrabalarının mezarlarını ziyaret edebilecekler. Azerbaycan devleti bu işte kesinlikle onlara azami yardımı sağlayacaktır. Kurtarılan toprakları yeniden inşa edeceğiz, evler, ofis binaları ve okullar inşa edeceğiz. Böylece ülkemiz için yeni bir dönem başlayacak. Bu yeni dönem büyük fırsatlar açacak ve olumlu eğilimlerin sadece ekonomik alanda değil siyasi ilişkiler alanında da yoğunlaşacağına inanıyorum. Azerbaycan uluslararası arenadaki rolünü daha da artıracak. Güçlü bir devlet olarak toprak bütünlüğümüzü, adaletimizi ve uluslararası hukukumuzu yeniden tesis ettikçe Azerbaycan’a saygı artacaktır. Böylece ülkemizin gelecekteki kalkınmasının çok başarılı olacağına inanıyorum” dedi.

“Ermenistan’ın bu Başbakanı ile barış şansı olduğunu sanmıyorum”

Dağlık Karabağ’ın Azerbaycan’ın ayrılmaz bir parçası olduğunu belirten Aliyev, “Her bölge gibi Azerbaycan’ın bir parçası olarak kalacak. Yine Ermeni hükumetinin nasıl davrandığına bağlı olacak. Mantıklı olmaları için çok geç değil. Müzakere masasında daha fazlasını elde etmeleri için çok geç değil. Çünkü diğer şehirlerin ve köylerin kontrolünü ele geçirdiğimizde konuşacak hiçbir şey kalmayacak. Böylece zaman kaybediyorlar. Mantıklı davranırlarsa, bazı öz yönetim biçimleri üzerinde çalışabiliriz. Biz buna karşı değiliz. Ancak Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünü ihlal etmemelidirler. İtalya, İsveç ve Finlandiya gibi Avrupa ülkelerinin en iyi uygulamalarına dayanmalıdır. Neden farklı olsun? Sonra tabi ki bölgeye barış gelecek. Bence, dürüst olmak gerekirse, bu Ermenistan Başbakanı ile barış için bir şans olduğunu düşünmüyorum. Ermenistan’da hükumet değişmeli, kan dökülmesini istemeyen insanlar ve savaş suçları işlemeyen insanlar gelmeli ve sonra Sovyet döneminde Güney Kafkasya’da Azerbaycan, Gürcistan ve Ermenistan arasında birlikte yeni bir işbirliği biçimi oluşturabileceğimizi düşünüyorum. Dostane ilişkilerimiz vardı. Birlikte yaşadık” ifadelerini kullandı.