Çeçen ve Kürt sendromu: Moskova ve Ankara 2003'te anlaştı

Rusyalı siyaset bilimci, İslam dini üzerine uzman Rinat Muhametov, Türkiye-Rusya ilişkilerini Yeni Çağ Haber‘e değerlendirdi.

“Rusya ve Türkiye Cumhurbaşkanlarının sık sık görüşmeler düzenlemesi iki ülke arasındaki ilişkilerin yüksek düzeye ulaştığını gösteriyor. Bu ilişkiler son 15 yılda bir hayli iyiye gitti. Bazılarına garip gelse de, Ankara ve Moskova, Türkiye’de bilimsel İslamcıların iktidara gelmesinden sonra iyi anlaşmaya başladı. İlk olarak ekonomik ilişkilerde gözle görülür bir gelişim elde edildi. Hatta malum “uçak krizi” bile ilişkilerin gelişimini engelleyemedi.

Uzmana göre, Türkiye-Rusya ilişkilerinde Çeçen ve Kürt konularına dair 2002-2003’te varılan anlaşma önemli bir yere sahip. Putin ve Erdoğan’ın elde ettiği mutabakatlar sayesinde Rusya, uluslararası yaptırımların etkisini azaltmış oldu.

İki ülke yönetimi de şu anki ilişkilerde istikrarın korunması için elinden geleni yapıyor. Ekonomik, ticari ilişkiler her geçen gün daha da gelişiyor. Bu yüzden zaman zaman Türkiye de Rusya da Batı’nın belli baskılarına maruz kalıyor.”

TARİHTE RUSYA-TÜRKİYE İLİŞKİLERİ

Muhametov, şu anki jeopolitik durumun da Putin-Erdoğan dostluğuyla gelişen Rusya-Türkiye ilişkilerini olumlu yönde etkilediğini düşünüyor:

“Size bir az kaba gelecek ama bence şu an Rusya-Türkiye ilişkilerinden çok Putin-Erdoğan ikilisinden bahsetmemiz gerek. Bu ilişkinin temelinin sağlam olması iki yıl önceki “uçak krizi”yle bir kez daha kanıtlandı. O dönem dost olan iki ülke sadece bir günde düşmana dönüşmüştü.

Şimdilerde de Türkiye ve Rusya arasında bazı görüş farklılıkları var – Suriye krizi, Kırım konusu, Ukrayna’daki durum ve diğer konular. Rusya’da Sait Nursi’nin eserleri yasaklansa da, Türkiyede onun fikirleri devlet düzeyinde dikkate alınmakta. Unutmamalıyız ki, bu iki ülke tarihte sadece iki kez kısa süreli olarak iyi ilişkiler içerisine girmişti: Napoleon’a karşı mücadele ve Lenin’le Atatürk döneminde.”

Muhametov, Moskova ve Ankara’nın, tıpkı tarih boyunca Petersburg ve İstanbul gibi çoğu zaman çatışma içinde olduğunu söyledi. Bu, bölgedeki sert jeopolitik şartların mantığına uygun.

“BU İYİ İLİŞKİLER HARCANMAMALI”

“Evet, şimdi Rusya-Türkiye biznes formu faaliyetini başarıyla sürdürüyor, işbirliğe dair konsey de oluşturuldu. Ama tarihi sorunlar ve anlaşmazlıklarla zengin olan tarihi ilişkileri sadece ekonomi ve yönetim çabalarıyla geliştirmek oldukça zor.

Şu anda Rusya’da Türkiye’yle ilgili ciddi bir bilgi boşluğu var, Osmanlı ve Türkiye yazarlarının eserlerinin Rusça çevirisi yok. Türkiyede’yse bu alan daha iyi bir durumda.

Bu yüzden de, basın, kültür, uzman görüşü, bilim ve eğitim, halk diplomasisi aracılığıyla ilişkileri daha da güçlendirmek gerekiyor. Eğer bu alanlarda ilişkiler iyileştirilmezse, ülkeler arasında gerçek bir güven söz konusu olmayacak. Bu iyi ilişkiler harcanmamalı.

TÜRKİYE VE BATI İLİŞKİLERİ

Türkiye 20. yüzyıldan itibaren ABD ve Avrupa’yla ilişkilerini bir sistem halinde sürdürüyor. Tabii ki bu ilişkiler herhangi şahıslar yüzünden bir günde kötüye gidecek ilişkiler değil. Diğer yandan tarafların böyle bir niyeti de yok”

www.yenicag.info

2.5 K