Cumhurbaşkanı Erdoğan: "İsrail gözünü Türkiye'ye dikecek"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “İsrail’i buradan çok net bir şekilde uyarıyorum; Lübnan’a kara harekatının sonuçları geçmişteki işgallerine benzemeyecektir.” dedi.

Erdoğan, TBMM’nin 28. Dönem 3. Yasama Yılı açılışı dolayısıyla Meclis Genel Kurulu’ndaki konuşmasında, yeni yasa yılının hayırlı olması temennisinde bulundu.

TBMM’nin 104 yıllık tarihi boyunca görev yapan milletvekillerinden hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet dileyen Erdoğan, “Büyük Millet Meclisimizin ilk Başkanı, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ve Kurtuluş Savaşı’mızın tüm gazi ve şehitlerini bugün bir kez daha saygıyla yad ediyorum.” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 14 Mayıs 2023’te milletin takdiriyle teşekkül eden TBMM’nin 28. Dönemi’nin, ilk iki yasama yılında yoğun faaliyet içerisinde bulunduğunu vurguladı.

Millete hizmet edecek siyasi partilere, milletvekillerine, Meclis çalışanlarına, yeni yasama yılında başarı dileyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Şu an çatısı altında beraber olduğumuz Türkiye Büyük Millet Meclisi, 23 Nisan 1920’de açılmış, Polatlı’dan top sesleri yankılanırken Milli Mücadele’yi sevk ve idare etmiş, İstiklal Harbi’mizi zafere taşımış, 29 Ekim 1923’te de Cumhuriyetimizi kurmuştur. Gerek Meclisimizin açılması gerekse Cumhuriyetimizin ilanı, milletimizin yakın tarihinde önemli dönüm noktaları olmakla birlikte, Türkiye, devlet ve parlamento tecrübesi bakımından asırlara sari bir birikime sahiptir. Şunu gururla ifade etmeliyim ki yüzyıllar boyunca onlarca devlet kurmuş olan milletimiz, 11. yüzyılda kurulan Büyük Selçuklu Devleti’nden bugüne kadar süren kesintisiz devlet tecrübesiyle, dünya üzerindeki istisnai milletlerden biridir. İnşallah, devletimiz, ebed müddet baki olacaktır. Aynı şekilde, bölge ülkeleriyle kıyaslandığında, parlamento tecrübemiz de 1876 gibi oldukça erken bir dönemde başlamış, zaman zaman inkıtaya uğrasa da günümüze kadar gelmiştir.”

“Meclisimiz ‘gazi’ ünvanını bileğinin gücüyle elde etmiştir”

“Tıpkı devletimiz gibi, bir şura makamı, bir meşveret ve istişare makamı olarak Meclisimiz, milletimizin hürriyetinin ve istiklalinin somut nişanesi olarak inşallah ebed müddet var olacak, daima açık kalacak, milletimize daha nice seneler alnının akıyla hizmet edecektir.” diyen Erdoğan, Kurtuluş Savaşı sırasında düşman kuvvetlerinin çok yaklaşmasına rağmen, Meclisin çalışmalarını, cesaretle, fedakarlık ve sarsılmaz bir imanla ifa ettiğinin altını çizdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Meclisimiz ‘gazi’ ünvanını bileğinin gücüyle elde etmiştir. Yine, 15 Temmuz gecesi, işgal kuvvetlerinin hain uşakları tarafından ele geçirilmeye çalışılan ve bombalanan Meclisimiz, milletvekillerimizin kahramanca direnişi sayesinde hem milletimize cesaret vermiş hem kendisini savunmuş, böylece ‘Gazi’ ünvanını bir kez daha teyit etmiştir.” ifadesini kullandı.

Meclis’in, 104 yıllık tarihi boyunca, şartların en çetin olduğu dönemlerde bile bir çözüm yolu, bir çıkış yolu bulmayı başardığına işaret eden Erdoğan, TBMM’nin, tüm zorluklara rağmen “Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir” şiarına hakkıyla sahip çıktığını kaydetti.

Erdoğan, “Yine bu Meclis, milletimizin ufkunu genişletecek, barışı ve demokrasiyi güçlendirecek, ekonomik büyüme ve refaha, en önemlisi de özgürlüklere daha fazla alan açacak, Cumhuriyet tarihimizin en kuşatıcı anayasasını yapma tecrübesine, bilgisine ve kudretine ziyadesiyle haizdir. 12 Eylül askeri darbesi sonrasında, silahların gölgesinde milli iradeye dayatılan mevcut  Anayasa, Meclisimiz ve milletimize biçilmiş dar bir gömlektir.” değerlendirmesinde bulundu.

“İşgal, terör, saldırganlık hemen yanı başımızda”

Cumhurbaşkanı, “İsrail, bir yandan Gazze’de soykırım, Lübnan’a terör saldırıları yaparken aynı anda bölge ülkelerini kendi ateşine çekmek için her türlü provokasyonu deniyor.” açıklamasını yaptı.

Erdoğan, “Vadedilmiş topraklar hezeyanıyla hareket eden İsrail yönetiminin, Filistin ve Lübnan’dan sonra gözünü dikeceği yer bizim vatan topraklarımız olacaktır. İşgal, terör, saldırganlık hemen yanı başımızdadır. Karşımızda hukukla mukayyet bir devlet değil, kandan beslenen, işgalle semiren bir katil sürüsü var.” ifadelerini kullandı.

“İsrail saldırganlığı Türkiye’yi de içine almaktadır. Vatanımız, milletimiz, bağımsızlığımız için bu devlet terörüne elimizdeki her imkanla karşı duracağız.” açıklamasını yapan Erdoğan, “İsrail’i çok net bir şekilde uyarıyorum, Lübnan’a kara harekatının sonuçları, geçmişteki işgallerine benzemeyecektir.” diye belirtti.

Cumhurbaşkanı, “Küresel sistem kökten sarsılırken Meclisimiz, vakar, sağduyu, uzlaşma içinde hem ülkemize hem de coğrafyamıza yol gösterici olacaktır.” diye konuştu.

“Yeni Anayasa’nın hazırlık sürecinde her türlü fikre saygı duyarız”

1982’den itibaren yapılan 20’den fazla değişikliğin, milletin mevcut Anayasa’dan memnuniyetsizliğini açıkça gösterdiğine dikkati çeken Erdoğan, şöyle devam etti:

“Bir nevi ‘yamalı bohçaya’ dönen 82 Anayasası’nın miadı artık dolmuştur. Türkiye’nin, 21. yüzyılda, büyük hedef ve iddialarını gerçekleştirmesi, ancak yeni, uzlaşmacı, özgürlükçü, katılımcı, sivil bir anayasa ile mümkündür. Demokrasimizin yeni anayasa ihtiyacının günden güne kendini daha fazla belli ettiğini görüyoruz. Burada şu hususu da açık yüreklilikle ifade etmek arzusundayım; AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak yeni anayasyla ilgili olarak elbette biz kendi hazırlıklarımızı, hem de çok titiz bir şekilde yapıyoruz. Ama bu demek değildir ki diğer tüm fikirlere kapımızı kapatıyoruz. Yeni anayasanın hazırlık sürecinde her türlü fikre saygı duyarız, her düşünceyi ilgiyle dinleriz, her yapıcı teklifi hayırhahlıkla değerlendiririz. Yeni anayasanın kutuplaştırıcı değil uzlaştırıcı, ayrıştırıcı değil birleştirici, yasakçı değil özgürlükçü olması, farklılıklarda değil ortak noktalarda buluşturması temel ve sarsılmaz ilkemizdir.”

Milleti ve devleti birbirinden ayrı düşünmenin mümkün olmadığının altını çizen Erdoğan, “Millet varsa devlet vardır, devlet varsa millet varlığını idame ettirir.” sözlerini sarf etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, devletin milletin üzerinde olmadığını, milletin de devletsiz ayakta ve hayatta kalamayacağını belirtti.

“Ne devletimizin zayıflatılmasına ne milletimizin bu yolla ayrıştırılmasına eyvallah etmeyeceğimiz bilinmelidir.” ifadesini kullanan Erdoğan, milletin refah ve huzurunun, daha fazla hürriyetin, devleti daha da güçlendireceğini söyledi.

Yeni anayasanın, devleti ve milleti ayrı yerlere koyan değil, devlet ile milleti buluşturan, kucaklaştıran, kaynaştıran niteliklere haiz olması gerektiğini dile getiren Erdoğan, şu görüşleri paylaştı:

“Şuna tüm kalbimle inanıyorum; milletin muazzez iradesini temsil eden insanlar olarak insanımızın hiçbir ferdini dışlamadan, hiçbir ferdin özgürlüğünü kısıtlamadan, azami müştereklerde buluşturan bir anayasayı yazabilir, yapabilir, Allah’ın izniyle bu yüce Meclis eliyle hayata geçirebiliriz. Yeni yasama yılında, milletimizin ve Meclisimizin, yeni bir anayasa inşası için daha fazla gayret göstereceğine inancımız tamdır. Biz, bugüne kadar her fırsatta dile getirdiğim gibi yeni anayasa sürecinde yapıcı davranmaya devam edeceğiz. Bugün bir kez daha tüm partileri ve milletvekillerini, toplumumuzun tüm kesimlerini, Türk demokrasisini yeni ve sivil bir anayasa ile taçlandırma mücadelemize omuz vermeye davet ediyorum.”

Cumhurbaşkanı, “Meclis, yeni yasama yılında suçun önlenmesi, infaz ve ıslah konusuna daha fazla eğilmeli, milletimizin giderek yükselen taleplerine daha çok kulak vermelidir.” dedi.

Önümüzdeki aylarda enflasyondaki düşüşün devam edeceğini belirten Erdoğan, “Milletimiz bu düşüşü çarşıda, pazarda, alışveriş sepetinde, mutfağında daha fazla hissedecek.” diye konuştu.

www.yenicag.info

611