Yeni Çağ Media Qrupu
Hikmet Hacıyev, “Herkes Azerbaycan`ın işgal olunmuş arazilerinde gerçekleştirilen yasadışı yerleşim politikasının hiçbir hükmünün olmadığını bilsin.” dedi.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı Yardımcısı ve Cumhurbaşkanlığı Dış Politika Dairesi Başkanı Hikmet Hacıyev, Ermenistan`ın Azerbaycan`ın işgal olunmuş topraklarında Lübnan Ermenilerini yerleştirilmesi ile ilgili çok sert açıklamalarda bulundu.
Ermenistan`ın bir savaş su işlediğini söyleyen Hacıyev, işgalci devletin insanları çirkin amaçları için kullandığını belirtti.
Hikmet Hacıyev`in açıklamaları şu şekilde:
“Azerbaycan`ın işgal edilmiş arazilerinde yasadışı yerleşim politikası izleyen Ermenistan, son günlerde özellikle Lübnan`dan olan Ermenilerin bu topraklarda yerleştirilmesi politikasını hayata geçiriyor. Dün sosyal medyada Lübnan`dan olan Ermeni ailenin Azerbaycan halkı için büyük tarihi ve manevi önemi olan Şuşa şehrine yerleştirilmesi hakkında bilgiler yayıldı.
Azerbaycan da dahil tüm dünya ülkeleri Lübnan`da meydana gelen facianın sonuçlarının ortadan kaldırılması, Lübnan`a insani yardım yapılması ile meşgul olurken, Ermenistan bu faciadan, insanların acılarından kendinin çirkin amaçları için yararlanıyor. Bununla da Ermenistan kendisi için hiçbir manevi değerin olmadığını gösteriyor.
“Silahlı paralı asker olarak kullanıyor”
İşgal olunmuş arazilerimizde yerleştirilen insanların Ermenistan`ın sorumsuz siyasetinin kurbanına çevrildiğini özellikle söylemek istiyorum. Herkes Azerbaycan`ın işgal olunmuş arazilerinde gerçekleştirilen yasadışı yerleşim politikasının hiçbir hükmünün olmadığını bilsin. Azerbaycan onun sonuçlarını kesin bir dille reddediyor. Ermenistan, Suriye ve Lübnan`dan işgal olunmuş topraklara yerleştirilen insanları silahlı paralı asker olarak kullanıyor.
Ermenistan, yasadışı yerleşim politikası ile işgal ettiği Azerbaycan topraklarında demografik yapıyı değiştiriyor. Yasadışı yerleşim politikası uluslararası hukukun, 1949 Cenevre Sözleşmeleri`nin ihlalidir. Savaş zamanında sivil ahalinin korunması hakkında 4. Cenevre Sözleşmesi`ne göre işgalci devlet kendi sivil ahalisini işgal ettiği araziye yerleştirmemelidir.
“Bir savaş suçu”
Uluslararası hukuka göre, işgal altındaki topraklarda işgalci güç tarafından izlenen yerleşim politikası bir savaş suçu olarak sınıflandırılmalıdır. Bu açıdan bakıldığında, Ermenistan’ın işgal altındaki Azerbaycan topraklarında izlediği yasadışı yerleşim politikası bir savaş suçudur.
Ne kadar ironik olsa da tüm bunlar Ermensitan`ın kendi yasalarına göre bir cinayettir. Ermenistan Ceza Kanunu’nun 390. Maddesinde işgalci devletin işgal edilmiş arazilerde insanları sürerek kendi ahalisini yerleştirmesi ciddi uluslararası hukuk ihlalidir ve 8-12 yıl cezası var.
Bu yılın Temmuz ayında iki ülkenin devlet snırının Tovuz istikametinde Ermenistan`ın yaptığı saldırılar, temas hattında sabotaj girişimi, Ermensitan`ın yeni provokasyona ve askeri maceraya hazırlandığını gösteriyor.
Bundan başka son günler Ermenistan, işgal edilmiş arazilerimizde kurduğu sözde rejimin dili ile Azerbaycan`ın diğer arazilerini de işgal etmek niyetini açık şekilde seslendirmeğe başlamış ve Gence şehrini roketle vurmak gibi bir tehditte bulunmuştur.
“Tüm sorumluluk Ermenistan`ın”
Ermenistan Başbakanının, Savunma Bakanının kışkırtıcı açıklamaları ve hareketleri, arsızlaşmış Ermenistan`ın hedefinin müzakere sürecini tamamen ortadan kaldırmak ve işgal altındaki Azerbaycan topraklarının ilhakını sağlamak olduğunu bir kez daha kanıtlıyor.
Cephede durumun kötüleşmesinin ve sabotajların tüm sorumluluğu Ermenistan`ın askeri-siyasi başkanlığınındır.
Ermenistan-Azerbaycan sorununun çözümünde ilerleme kaydedilmesi için, Ermeni askerlerinin işgal altındaki Azerbaycan topraklarından çekilmesi gerekiyor. Sorun yalnız ve yalnız Azerbaycan`ın toprak bütünlüğü, egemenliği ve uluslararası alanda tanınan sınırlarının dokunulmazlığı çerçevesinde çözülmelidir.”
www.yenicag.info
