"Kanal İstanbul'la ilgili süreci yakından takip ediyoruz" - Cumhurbaşkanı Erdoğan

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kuzey Marmara Otoyolu Kınalı-Odayeri Kesimi (Kınalı-Çatalca Kavşağı Arası) Açılış Töreni’nde yaptığı konuşmada, tüm kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutlayarak, 3 Eylül’den beri bölücü terör örgütünün kaçırdığı evlatlarına kavuşma umuduyla bekleyen Diyarbakır annelerine selam gönderdi.

İstanbul’da Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığınca düzenlenen programda, 81 vilayetin tamamından gelen kadınların coşkusuna, heyecanına, ortak olduklarını dile getiren Erdoğan, Türkiye’nin kalkınma ve güçlenmesine mücadeleleriyle destek veren kadınlara bu vesileyle şükranlarını sunduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin kadınlarının dün olduğu gibi bugün de destan yazmaya devam ettiğini belirterek, “İş dünyasından eğitime, aileden bilime, sanata, siyasete kadar hayatın her alanında kadınlarımız varlıklarıyla ülkemizin önünü açıyor, yolunu açıyor. Bu topraklarda hamdolsun Nene Hatunlar, Şerife Bacılar, Halide Edipler, Halime Çavuşlar, Melike Hatunlar, Kara Fatmalar hiç eksik olmuyor.” dedi.

Terör örgütü tarafından haince şehit edilen Aybike öğretmen ve Esma astsubay, sınırlar içinde ve dışında alçakça katledilen yüzlerce kadının, istiklal mücadelesinin günümüzdeki bayraktarları olduğunu ifade eden Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

“Bu ülkeyi bir asır önce kadını ve erkeğiyle, omuz omuza mücadele ederek bağımsızlığa taşıdık. Cumhuriyetimizi bugünlere, yine kadınlarımızın fedakarlığıyla getirdik. Kadına hak ettiği değeri vermeyen, kılık kıyafetine göre ayıran, sosyal hayattan dışlamaya çalışanlara rağmen kadınlarımızı özgürleştirdik. Türkiye’ye ve kadınlarımızın yüzyıllarca sari mücadelesine yakışmayan o baskıcı, ayrımcı politikalara hamdolsun biz son verdik. Bundan sonra da kadınlarımızı dışlayan, ötekileştiren faşist zihniyete geçit vermeyeceğiz. Türkiye’yi çok daha aydınlık günlere yine kadınlarımızla birlikte kavuşturacağız. 2023 hedeflerimizi, 2053 ve 2071 vizyonlarımızı da kadınlarımızla beraber gerçekleştireceğiz.”

Erdoğan, bugün Türkiye’nin gurur abidelerinden olan 400 kilometre uzunluğundaki Kuzey Marmara Otoyolu’nun yeni bir bölümünü daha hizmete açtıklarını söyledi.

Şimdiye kadar otoyolun Odayeri-Paşaköy, Paşaköy- Mecidiye, Hüseyinli- Kömürlük, Yassıören-Odayeri, Kurtköy-Liman Bağlantı Yolu, Çatalca-Yassıören, Liman Kavşağı ve Sevindikli Kavşağı bölümlerini devre aldıklarını hatırlatan Erdoğan, “Böylece dünyanın en büyük metropollerinden İstanbulumuzun trafik yükünü önemli ölçüde azalttık. Bugün ise Kuzey Marmara Otoyolu’nun 29,5 kilometre uzunluğundaki Kınalı-Çatalca kesimini sizlerin hizmetine sunuyoruz.” diye konuştu.

“Yol medeniyettir, su medeniyettir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Otoyolun bu kesimi, 3 viyadük, 12 köprü, 14 alt geçit, 9 üst geçit, 51 menfez, 2 tünel ile 2 kavşaktan oluştuğunu kaydetti.

Erdoğan, Kuzey Marmara Otoyolu’nun farklı etaplarının devreye girmesiyle artık vatandaşların kesintisiz, konforlu ve güvenli seyahat imkanına kavuşacağını söyledi.

AK Parti iktidarının bu olduğunu anlatan Erdoğan, “Laf değil, iş, iş, iş” dedi.

Bu güzergahın aynı zamanda yapımı devam eden Kınalı-Tekirdağ-Çanakkale-Savaştepe Otoyolu ve İstanbul-İzmir Otoyolu ile birleşerek Kuzey ve Güney Marmara’yı Batı Anadolu bağladığını belirten Erdoğan, hizmete açtıkları yol sayesinde Kınalı mevkisinden gelen araçların Kuzey Marmara Otoyolu ile Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nü kullanarak Dilovası, Bursa ve İzmir’e kadar kesintisiz seyahat imkanına kavuşacağını aktardı.

Erdoğan, “Görüyorsunuz işte. Olay bu. Ve bu aynı zamanda kaza riskini de ciddi manada azaltıyor. Biz bunun için çalıştık, 18 yıl buna gayret ettik. Benim Ahmedim, Mehmedim, Ayşem, Fatmam arabasına bindiği zaman gayet konforlu bir şekilde en ücra köşeye ulaşsın.” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 352 milyon dolarlık yatırımla hizmete aldıkları bu projenin hayırlı olmasını dileyerek, hayata geçmesinde emeği geçenlere de teşekkür etti.

Sadece bitirdikleri yolların bile Türkiye’nin nereden nereye geldiğini ve nasıl bir değişim ve dönüşümden geçtiğini somut olarak ispatladığını belirten Erdoğan, ülkenin kaynakları israf edilmeyince böyle güzel işlerin yapıldığını ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Çıkmış birileri ‘israf, israf, israf’ diyor. Ne israfı? Şu mu israf? Hayatınızda sizin böyle bir yol, böyle bir otoyol yapmışlığınız var mı? Ey CHP zihniyeti, sizin bırakın icraatınızı hayalleriniz bile bunlara ulaşamaz. Elbette bu projeyi sonuçlandırdık diye ‘tamam’ demiyoruz. Yeni projeler, yeni çalışmalar, yeni eserler inşa etmek için var gücümüzle çalışıyoruz. Hiçbir ilimizi, ilçemizi ihmal etmeden bize oy versin, vermesin 81 vilayetimizin her birine hizmet götürüyoruz. Şimdi bu yollardan sadece AK Partililer mi geçecek? CHP’lisi, MHP’lisi, İYİ Partilisi geçmeyecek mi? Herkes için yapıyoruz. Yaratılan her bir Allah’ın kulu için yaptık bunları ama bizi anlamak istemeyenler anlamıyor. İster anlasınlar, ister anlamasınlar. Biz ne diyoruz, ‘at denize balık bilmezse Halik bilir.’ bu kadar basit.”

Ülkenin her bir karışına eserleriyle damga vurduklarını belirten Erdoğan, 2 hafta önce İzmir’de yine önemli bir eserin açılışını gerçekleştirdiklerini anımsattı.

Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun İzmir milletvekili olduğuna vurgu yaparak, “Ona da hafta içi davet yaptım. ‘Bak dedim önemli bir açılış yapacağız İzmir’de, muhakkak gel.’ Gelmedi. Hatta toplantıda sordum ‘burada mı?’ diye. Yok.” ifadelerini kullandı.

Toplam yatırım bedeli 455 milyon avroyu bulan Menemen-Aliağa- Çandırlı Otoyolu’nu İzmirlilerin hizmetine sunduklarını belirten Erdoğan, yolla beraber 14 köprülü kavşak, 5 hemzemin kavşak, bir tünel, 38 köprü ve 8 viyadükle İzmir’e yakışan bir eseri ülkeye kazandırdıklarını kaydetti.

Erdoğan, otoyolun hizmete girmesiyle İzmir ile Çandarlı arasındaki ulaşım süresini 1,5 saatten 45 dakikaya indirdiklerini dile getirerek şöyle konuştu:

“Ülkemizin en büyük kütüphanesi olan Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanemizi vatandaşlarımızın kullanıma açtık. İçinde 4 milyonu aşkın basılı kitabın olduğu kütüphanemizi şimdiye kadar 120 bin kişi ziyaret etti. Biz buyuz. Tavsiye ederim. Ankara’ya gelenler muhakkak Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin içerisinde bu kütüphanemizi gelsinler, gezsinler otursunlar, orada kitap okusunlar. Pastamız var, çayımız var, ücretsiz, ücret yok. Bekleriz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul’un kültür hazinesine yeni bir altın halka olacağına inandığı Rami Kışlası Kütüphanesinin inşasına başladıklarını da ifade ederek, kütüphaneyi yakında hizmete sunacakları bilgisini verdi.

Türkiye’yi ulaşım, sanayi, üretim, ticaret, sağlık ve eğitimle beraber kültür alanında da hak ettiği seviyeye ulaştırana kadar durmayacaklarını vurgulayan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Hiç şüphesiz bunların başında ‘Yüzyılın Projesi’ olarak nitelendirilen, bu kardeşinizin ‘çılgın projem’ dediği Kanal İstanbul Projesi de en yakın zamanda ihaleye çıkıyor. 2011 yılında ilk kez milletimizle paylaştığımız bu projeyle ilgili olarak jeolojik, jeoteknik, hidrolojik araştırmalar, dalga ve deprem analizleri dahil her türlü etüt çalışmasını yaptırdık. Bu güne kadar 11 farklı üniversiteden ve çeşitli kamu kurumlarından 34 ayrı bilim dalına mensup 200’ün üzerinde bilim insanı bu projeyi inceledi. Bakanlıklarımız Kanal İstanbul’la ilgili süreci yakından takip ediyor. Kanal İstanbul, ufku dar, vizyonu dar, vizyonu sığ, ön yargılarının esiri olmuş kimi çevrelerin insafına terk edilmeyecek kadar mühim bir projedir. Bu proje diğer katkıların yanında Türkiye’nin stratejik gücüne de çarpan etkisi yapacaktır. İstanbul’a ve Türkiye’ye hizmette hiçbir sınır, hiçbir engel tanımıyor, hiçbir bahaneye, hiçbir mazerete de prim vermiyoruz.”

Erdoğan, ideolojik saplantılarla hareket eden bir avuç hizmet düşmanına değil, milletin ne dediğine, neyi istediğine baktıklarını ifade ederek, “Terk derdimiz, bu ülkeye uzun yıllar hizmet üretecek eserler ortaya koymak, bütün derdimiz, aziz milletimize uzun yıllar hizmet edecek eserler üretmek. Bunun için birileri istemese de kamu, özel sektör ve vatandaş işbirliğiyle Boğaz’ın yükünü hafifletecek, şehrimizin marka değerini artıracak Kanal İstanbul’u ülkemize kazandırmakta kararlıyız.” diye konuştu.

Erdoğan, siyaset anlayışlarında yolun medeniyet demek olduğunu dile getirerek, yolun ulaşım, sanayi üretim turizm, ticaret, emniyet ve kalkınma anlamına geldiğini vurguladı.

Yolun dünya ile bütünleşme olduğunu aktaran Erdoğan, “Asya’dan Avrupa’ya bölgemizle entegrasyon demektir. Sağlam, güçlü ve yaygın bir ulaşım alt yapınız yoksa ekonomik refahı sağlayamazsınız. Büyük medeniyetler ancak büyük yollar üzerine inşa edilir bunun için maddi kaynaklarınızın yanı sıra büyük hedeflerinizin olması gerekiyor.” dedi.

Türkiye’nin son 17 yıldır bunu başardığını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

“Artık sığ gündemlerin esiri olmaktan çıkmış, küresel ölçekte planlar, küresel ölçek projeler yapabilen bir ülke konumuna geldik. Türkiye ayağına vurulan prangalardan bizim dönemimizde kurtuldu. Öz güveni örselenmiş bir millet seneler sonra yeniden kendine güvenmeye ve inanmaya başladı. Sadece hayal kurmadığımız, hayallerimizi de gerçeğe dönüştürdüğümüz bir yere geldik. Bir, bir buçuk asırlık arzulardan ilham alıyor, planları, projeleri hazırlıyor, kolları sıvıyor o hayalleri tek tek hayata geçiriyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 17 yıl önce milletin emanetini üstlendiklerinde en büyük sıkıntılarından birinin, ülkenin ulaşım alt yapısındaki eksiklikler olduğunu ifade ederek şöyle konuştu:

“Türkiye’nin bölünmüş yol uzunluğu o zaman 6 bin 100 kilometre idi. Tüm ülke genelinde toplam 50 kilometre uzunluğunda 83 tünelimiz vardı. 1990’da ihalesi yapılan tam 17 bakan eskiten Bolu Tünelinin inşaatı devam ediyordu. Ne diyorlardı, ‘Burayı doğal gaz depolama merkezi mi, soğan patates deposu mu yapalım?’ ‘Hayır, burayı biz yine aynen Bolu Tüneli yapacağız.’ dedik. Yaptık mı? Yaptık. Şimdi Bolu Tüneli’nden geçiyor muyuz? İş bilenin kılıç kuşananın. Otoyollarımızın uzunluğu bin 714 kilometreye ulaşıyordu. Mevcut tren hatlarımız dökülüyordu. Dünyanın birçok ülkesinde yaygın olarak kullanılan hızlı trenlerden kimse bahsediyor muydu? Yok. Hava ulaşımı ise yalnızca belli kesimlerin kullanabildiği bir lükstü. Karşımızdaki bu kötü tabloyu iktidarlarımız döneminde tersine çevirdik.

Cumhuriyet tarihimiz boyunca yapılan hizmetlerden daha fazlasını 17 yıla sığdırdık. Bir dönem 26 hava limanımız varken şu anda 56 hava limanımız var. Yetmez, bu daha da devam edecek. Derdimiz ne? Vatandaş evinden çıkınca yarım saatte, bilemedin 45 dakikada nereye ulaşıyor? Havalimanına. İşte modernizm budur. Biz halkımızı buna kavuşturduk. Eskiden lüks otobüslerle yapıyordu yolculuğunu şimdi uçağa biniyor. Dünyanın en büyük 3 havalimanından bir tanesini İstanbul’a kazandırdık mı? Gidince bunun ihtişamını görüyorsunuz değil mi? Yani ‘ne mutlu bize’ diyor musunuz? Şimdi onun yanında dev bir şehir hastanesi yapıyoruz. Bu yıl onu da açacağız. Muhteşem bir şehir hastanesi. Bunları niye yapıyoruz? Sizler için, halkımız, insanımız için yapıyoruz. Bütün bunlarla beraber ulaşımda 6 bin 100 kilometreden 26 bin kilometreye çıktık. Bunun yanında yüksek hızlı trende çok büyük adımları attık.”

Avrasya Tüneli’nden Sabuncubeli Tüneli’ne, Erkenek Tüneli’nden Ilgaz 15 Temmuz İstiklal Tüneli’ne ve Cankurtaran Tüneli’ne kadar pek çok projeyi başarıyla hizmete geçirdiklerinin altını çizen Erdoğan, “Köprü ve viyadük uzunluğu 311 kilometreden 660 kilometreye çıktı. Otoyol uzunluğumuz 3 bin 70 kilometreye çıktı. Demiryollarında ülke tarihinde ilk defa ülkemizi hızlı trenlerle buluşturduk. Bu gün yurt genelinde bin 213 kilometre hızlı tren hat uzunluğumuz var. Son 17 yılda 11 bin 590 kilometre demiryolunu da yeniledik. Ankara Sivas Yüksek Hızlı Tren Projesi’nde son noktaya geldik. Bu yıl içinde onu da bitireceğiz. Hava yolunu da halkın yolu yaptık. Ona da devam ediyoruz.” ifadelerini kullandı.

Açılışını yaptıkları 29,5 kilometrelik yolun, tüm bölgeye hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, Türkiye’nin tarihiyle kültürüyle 83 milyon nüfusuyla ekonomik ve askeri kapasitesiyle büyük ve güçlü bir ülke olduğunu vurguladı.

Aynı zamanda Türkiye’nin, yıllarca örselenmiş bu muazzam potansiyelini harekete geçirememiş de bir ülke olduğunu ifade eden Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Bize senelerde ‘yapamazsınız, başaramazsınız’ dediler. Bize yıllarca ‘siz üretmeyin, sanayiye, ileri teknolojiye yatırım yapmayın’ dediler. Biz şimdi otomobilimizi yaptık mı? Savunma sanayisinde insansız hava araçlarımızı yaptık mı? İnsansız hava aracının da silahlı insansız hava aracımız var mı? İdlib’de işte onlarla mücadelemizi verdik. Bir yerlerden beklemedik, mücadeleyi onlarla verdik. Milletin cesaretini, iradesini kırmak için onlar her türlü yolu denediler ama millet dedi ki ‘biz yaparız’ ve yaptılar. İnşallah şimdi bir üçüncüsü geliyor, o da Akıncı. Akıncı’yı da yaptığımız zaman olay çok daha bize büyük güç katacak. Bunu da çoğu zaman içerideki devşirmeleriyle içimizdeki maşalarıyla yaptılar.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye ne zaman demokrasi, kalkınma ve refah yolunda hamle yapsa hemen birilerinin devreye girdiğine dikkati çekerek, “Rahmetli Menderes’in 10 yıl boyunca gecesini gündüzüne katarak verdiği mücadele 27 Mayıs darbesiyle akamete uğratılmıştır. Aynı şekilde rahmetli Özal’dan Erbakan Hocamıza ve Türkeş’e kadar ülkesini ve milletini seven nice siyasetçi belli çevrelerin hedefi olmuştur. Türkiye’nin büyümesini ve güçlenmesini engellemek için sokakların karıştırılmasından darbelere kadar her türlü yol denenmiştir. İşte bu FETÖ belası, o da aynı değil mi? 15 Temmuz neydi? İşte biliyorsunuz. Gereken tokadı yediler mi? Artık bu yollara da kolay kolay başvuramayacaklar.” değerlendirmesini yaptı.

Türkiye’nin IMF’ye olan 23,5 milyar dolar borcunu 2013’te bitirdiklerini anımsatan Erdoğan, “Bir daha o kapıları çalmak bizim kitabımızda yok ama CHP’nin kitabında var.” dedi.

Merkez Bankası’nın 27,5 milyar dolar olan döviz rezervinin şu anda 100 milyar doların üzerinde olduğunu aktaran Erdoğan, “Borsa İstanbul da yine aynı şekilde tırmandı, tırmanıyor. Nereden nereye? Şimdi uzun ince biz yoldayız, gidiyoruz gündüz gece, gideceğiz gündüz gece.” ifadelerini kullandı.

www.yenicag.info

461