Irak Türkleri İnsan Hakları Derneği Onursal Başkanı Dr.Nefi Demirci Yeni çağ‘a konuştu.
Yeni çağ: Senelerden beri Kuzey Irak bölgesel Kürt yönetimi lideri Mesut Barzani “Bağımsızlık referandumu” yapacağını söyleyip duruyordu,önümüzdeki 25 Eylül’de bunu ciddi şekilde gerçekleştirmek için hazırlanıyorlar. Türkiye’nin referandum aleyhinde sert tepki koyduğunu görmekteyiz. Gidişatı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Demirci: Türkiye’nin senelerden beri bu konuda ciddi adım attığını söyleyemeyiz. Ciddi addım atmak-referandumun iptal edilmesini istemektir.Yok, referandumu şimdi yapmayalım da zaman-zemin müsait olduğu zaman mı yapalım? Bugün ertelersen, müsait zaman ve zemin olunca yapacaklar.İkincisi, Türkiye bu konuda ciddi adım atarak ilk etapta Habur sınır kapısını kapatacaktı, verdiği elektriği kesecekti, Kandil dağına Türk bayrakları asacaktı.Bölgedeki gelişmelerden yararlanan Barzani bağımsızlık ilan etmek istiyor. Onu kim destekliyor? İsrail desteklediğini açık açık ifade etti. ABD, İngiltere, Almanya destekliyor. Düşünün ki, Erbil bugün Hevler oldu.Erbil Türk şehriydi,orası Türklerin yerleştiği yerdi-doğru. Sen istediğin kadar tarihi anlat, bugün Erbil kürtlerin yerleştiği bir başkenttir. Tarihi konuşmanın, coğrafyayı konuşmanın hiçbir faydası yok.Mesut Barzani’nin babası Molla Mustafa Barzani’nin talimatıyla 1958’de Erbil’de tarihte eşi benzeri olmayan Türk katliamı yapıldı. O zaman da Türkiye ciddi bir tedbir almadı.Barzani aşiretinin gözü daima Kerkük’te toprağın altında bulunan servettedir. O servete sahip olması için oradakı Türkleri ya göçe zorlayacak veya katledecektir.Aynı politika devam ediyor.1990’da Barzani’nin adamları Kerkük’e girerek tapu dairelerini, nüfus dairelerini yağmaladı.2003 yılında da aynı şeyi yaptı mı?Yok, efendim, “Kerkük Türktür, arşivlerimiz var”. Hangi arşivlerde var? Osmanlı arşivlerinde var.Irak arşivlerinde var mı? Hayır.Çünkü senin nüfus dairelerini yağmaladı.2003 yılında Kerkük nüfusu 800 bin civarındaydı, bugün Kerkük”ün nüfusu 1 milyon 600 bin.15 senede oradakı Türkler bu kadar ürediler mi? Hayır,dağlardan, köylerden gelen kürtler oraya yerleştiler. Kerkük fiilen kürtlerin işgalı altındadır, bütün daireler kürtlerin elinde.Oranın valisi Necmettin Kerim kim?
Yeni çağ: Geçtiğimiz sonbaharda ortamı o geriyordu.
Demirci: Necmettin Kerim, Molla Mustafa Barzani’nin özel doktoruydu, bir rivayete göre ABD vatandaşıdır. Kerkük valisi olunca her tarafa kürt bayrakları astırdı.Sordukları zaman Ne olacak? Mesut Barzani Türkiye’ye gittiğinde havaalanlarına Kürt bayrakları asılmadı mı? Ben asınca ne oluyor ki? Sen ne dedin? Kürt bayrağını indireceksin, o kadar.Tedbir almadın.Referendum yapılırsa,Türkiye ciddi biçimde müdahale etmez de Kerkük yarın Kürdüstan bölgesine bağlanırsa, herkesin buna inanması gerekir ki, Türkiye parçalanır.Türkiye’de çok büyük kaoslar çıkar, Türkiye bölünür.Bu şekilde devam etmemesi lazım. Oradaki Türkler arasında birlik var mı?
Yeni çağ: Onu soracaktık…
Demirci: Tabi ki,mükayese ettiğin zaman oradakı Türkler 1920’den beri aralarındaki dayanışma devam etti. STK’ların,siyasi partilerin,, kurumların aralarındaki dayanışma hep devam etti. Onlar oradakı durumlarını korumak için ellerinden gelen her şeyi ediyorlar, Türkiye’nin ve diğer Türk ülkelerinin Kerkük’e daha ciddi biçimde destek vermeleri gerekir. Geçenlerde bir televizyon kanalında da söyledim; Türk Birliğini kurmak için, Turan ilkesini hayata geçirmek için elimden ne gelirse, onu yapmaya hazırım. Türk Birliği kurulmadan,Turan ülkesi yaranmadan, Ergenekon’dan çıkışımız önümüze konulmadan Türk milleti her yerde sıkıntılar yaşaycaktır. Kıbrıs’ın haline bakın.Gençlere çok büyük itimadım var, çok iyi yetişmiş olan gençlerimiz vardır, o gençlere tarihimizi iyi öğretmemiz lazım. Atatürk’ün Gençliğe hitabesi’ni hepsi ezbere bilmeli. Allah Türk milletine zeval vermesin.
Yeni çağ: Bu durumda İran Genelkurmay Başkanı Ankara’ya gelerek üstdüzey görüşmelerde bulundu.Bu konuda nasıl bir değerlendirme yapacaksınız?
Demirci: İran da tedirginlik içinde.Biliyorsunuz, 1946”da İran”ın Mahabad bölgesinde kurulan Kürt hükümetinin genelkurmay Başkanı Molla Mustafa Barzani’ydi.Mahabad hükümetini Ruslar kurmuştu, onlar çekilince Şah hükümeti onları bir gün içersinde ortadan kaldırdı. İran’da da PJAK adı altında “kürtçülük” konusu var.T ürkiye, İran,Irak birlikte hareket etmeli. Baştan beri söylemiştim: Suriye’ye küskün olmamak lazım, onlarla bir olmak gerekir. Suriye’yle küskünlüğü ortadan kaldırmak lazım. Bu dört ülke birlikte hareket ederek aynı politikaları gütmediği zaman Wiiilson’un 1918’de ortaya attığı prensiplerin uygulama ortamı oluşuyor. Irak’tan, Suriye’den, İran’dan ve Türkiye’den toprak kopararak Kürdüstan’ı kurmak istiyorlar. İran Genelkurmay Başkanının geliş nedeni odur. Bunları konuşarak yeni bir işbirliği için adım attıklarını düşünüyorum. Son gelişmelere baktığımızda 26 Eylül’deki referandum ertelenirse, sanki Irak’ta Araplarla kürtler arasında bir konfederasyon ortaya çıkacaktır. Ama oradakı Türklerin ismi-cismi yok. Kürtlerle Araplar.Fakat Araplar da kendi aralarıda bölünmüşler. Şiilerle sünniler bir birini öldürüyor, Kürtler de buna gülüyorlar. DAEŞ’i Suriye’ye sokarak oradaki Türk bölgelerini kürtlere verdiler.Amaç Büyük Kürdüstan’ı kurmaktır. Türkiye’nin Ortadoğu’ya kara üzerinden çıkışlarını önlemeye çalışıyorlar.
Yenicag.Info
www.yenicag.info