Azerbaycan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Hikmet Hacıyev, Azerbaycan Cumhurbaşkanının Özel Görevler Temsilcisi Elçin Emirbeyov ve Dışişleri Bakan Yardımcısı Fariz Rzayev’in katılımıyla bugün Azerbaycan Cumhuriyeti’nde akredite diplomatik temsilciliklere yönelik brifing düzenlendi.
Brifing sırasında aşağıdaki önemli noktalar vurgulandı:
Azerbaycan’ın süreçte yer alan uluslararası ortaklar aracılığıyla gösterdiği tüm çabalara rağmen, Ermenistan ile Azerbaycan’ın egemen topraklarında kurduğu sözde rejim, normalleşme sürecine zarar vermeye ve gerilimin azaltılmasına yönelik tüm önerileri reddetmeye devam ediyor;
Azerbaycan, karşı tarafın ısrarla sürdürdüğü provokatif adımlarla karşı karşıya. Karabağ bölgesinde sözde “cumhurbaşkanlığı seçimleri” bunun açık bir örneğidir. Azerbaycan’ın tüm mesajlarına rağmen Ermeni tarafı yolundan dönmedi;
Türkiye, Pakistan, Ukrayna, İngiltere, Gürcistan, Moldova, Romanya, Macaristan, Özbekistan, Kazakistan, Kırgızistan, Almanya, ABD, İran, hatta BM, Türk Devletleri Teşkilatı, İslam İşbirliği Teşkilatı ve Avrupa Birliği gibi uluslararası kuruluşlar bu konuda açıklamalarda bulunarak yasa dışı “seçimleri” kınadı ve meşruiyetini tanımadı;
Bu vesileyle, uluslararası hukuku destekleyen ve Ermeni tarafının bu yasa dışı, gayri meşru ve provokatif adımına açıkça tepki gösteren tüm devletlere ve uluslararası kuruluşlara teşekkür ediyoruz;
Son birkaç ay içinde başta Rusya Federasyonu, ABD ve AB olmak üzere sürece dahil olan birçok ortak aracılığıyla Ağdam-Hankendi ve Laçın-Hankendi yollarının eşzamanlı kullanılarak Ermeni sakinlere kargoların ulaştırılması yönünde çalışmalar devam etti;
İstisnasız tüm ortaklar, tüm diplomatik görüşmelerde Laçın ve Ağdam’dan eşzamanlı geçişin mevcut durumun meşru ve makul bir çözümü olduğunu doğruladı;
Aynı zamanda ABD Dışişleri Bakanlığı, Rusya Dışişleri Bakanlığı ve AB Konseyi Başkanının yaptığı açıklamalarda, aynı zamanda AGİT Daimi Konseyi’nin 12 Eylül tarihli görüşmesinde yapılan açıklamalarda eşzamanlı geçiş çağrılarının yer aldığını belirtmek isteriz;
Uzun süren müzakere ve gecikmelerden sonra 12 Eylül’de Rus Kızılhaçı’na ait tırın Ağdam’dan Hankendi’ye geçişi sağlandı. Aylardır müzakere edilen eşzamanlı geçişlerin hayata geçirilmesi için bu durumun ivme kazandıracağı tüm tarafların ortak beklentisi iken, bu umutlar bir kez daha suya düştü;
10 Eylül’de ABD ve diğer ortaklarla yapılan üst düzey temaslarda Azerbaycan tarafı, Laçın’dan geçiş sırasında Azerbaycan Cumhuriyeti’nin ulusal sınır ve gümrük kontrol şartları yerine getirilerek, ICRC tarafından Laçın ve Ağdam’dan eşzamanlı olarak geçilmesi seçeneğine bağlı olduğunu yineledi;
11 Eylül’de ICRC’nin yüklerin taşınmasına ilişkin başvurularının alınmasından kısa bir süre sonra Azerbaycan tarafı, başvurularda belirtildiği üzere söz konusu yüklerin geçişini sağlamaya hazır olduğunu belirtti ve ICRC’den eşzamanlı geçişin sağlanacağı tarih ve saati bildirmesi istendi. Buna yanıt olarak ICRC, Azerbaycan tarafına, Ermeni tarafından yüklerin kabulü ve ICRC tırlarının güvenliğinin sağlanması konusunda “yeşil ışık” olmadığını bildirdi;
Azerbaycan, süreçte yer alan uluslararası ortakların çağrılarına devamlı ve iyi niyetle yanıt vererek Laçın ve Ağdam’dan eşzamanlı geçiş için çeşitli seçenekleri değerlendirirken, Ermeni tarafı sürekli olarak anlaşmalardan çekilerek yeni bahaneler öne sürdü;
Ermeni tarafının söz konusu yolların açılmasına sürekli karşı çıkması sadece siyasi nitelikte olup, herhangi bir “insani kriz” meselesiyle ilgisi yoktur. Ermenistan’ın amacı, Azerbaycan topraklarında ayrılıkçılığı körüklemek için araç ve yöntemlerini korumaktır. Sıradan vatandaşlar ise bu siyasi oyunun esiri olarak tutuluyor;
Bu hususta ABD Senatosu’nda bir süre önce yapılan halka açık oturum, Ermeni lobisini memnun etmek için düzenlenen bir gösteriden başka bir şey değildi. Maalesef ABD Dışişleri Bakanlığı temsilcisi de Ermeni lobicilerin teşvik ettiği tek taraflı Azerbaycan karşıtı açıklamalarına katıldı;
Laçın ve Ağdam yollarından gümrük kontrol şartları da dahil olmak üzere Azerbaycan mevzuatına uygun olarak eşzamanlı geçiş konusu, birkaç haftadır ABD tarafıyla çeşitli düzeylerde görüşülüyor. Dolayısıyla şu anki içinden çıkılmaz durumun nedeni ABD için açık. Buna rağmen ABD Senatosu’nda yapılan açıklamalarda Ermenilerin sahte fikirleri yinelendi;
Liderlerin 15 Temmuz’daki Brüksel görüşmesinde ve 1 Eylül’de Azerbaycan Cumhurbaşkanı ile ABD Dışişleri Bakanı arasındaki telefon görüşmesinde ele alındığı gibi, Azerbaycan her zaman her iki yolun ardışık ve eşzamanlı kullanımını kolaylaştırmaya hazır olmuştur. Ancak bu, birkaç aydır Ermeni tarafının çözüme ilgisizliği, insani yardımın sürekli siyasileştirilmesi, bölücülük ve ayrımcılığa destek vermesi nedeniyle hayata geçirilemedi. Bir diğer neden ise Azerbaycan’ı tamamen asılsız olan sözde insani kriz yaratmakla suçlamaktı. Ne yazık ki bazı ülkelerin siyasi çevrelerinin bazı üyeleri bu asılsız suçlamalara ortak olmuşlar;
17 Eylül’de ICRC’den, Ermeni tarafının, Ağdam-Hankendi ve Laçın-Hankendi yollarından eşzamanlı geçiş yoluyla yüklerin kabulüne ilişkin ön bilgi aldık. Bugün ICRC’nin geçişle ilgili sözlü notasını aldıktan sonra sabah saat 7’de biri Ağdam-Hankendi, diğeri Laçın-Hankendi yoluyla olmak üzere iki ICRC aracının eşzamanlı geçişini sağladık ki bu, Azerbaycan’a yönelik “abluka” suçlamalarının hiçbir dayanağının olmadığını gösterdi.
Aynı zamanda yüklerin teslimatı meselesi, Ermenistan’ın Azerbaycan’ın egemenliğini ve toprak bütünlüğünü hedef alan askeri ve siyasi provokasyonlarının artması durumlarından izole değil;
10 binden fazla Ermeni silahlı güçleri Azerbaycan Cumhuriyeti topraklarında yasadışı olarak bulunmaya devam ediyor. Yüzden fazla tank ve diğer zırhlı araç, yaylım roket sistemleri de dahil olmak üzere iki yüzden fazla ağır topçu silahı, onlarca farklı radyo-elektronik savaş sistemi ve iki yüzden fazla havan sistemi halihazırda Rus barış gücünün konuşlandığı Azerbaycan topraklarına yerleştirilmiş durumda;
Ermenistan, yükümlülüklerinin aksine bu güçlere teknik, askeri, lojistik ve mali destek sağlıyor. Azerbaycan topraklarındaki silahlı gruplar doğrudan Ermenistan’ın devlet bütçesinden finanse ediliyor. Ermenistan, Rus barış gücünün konuşlandırılmasına paralel olarak Ermeni silahlı kuvvetlerinin çıkarılması talebinin 4. paragrafta açıkça ifade edildiği 10 Kasım 2020 tarihli üçlü bildiriyi açıkça ihlal ediyor;
Azerbaycan’ın egemen topraklarında yasadışı olarak konuşlandırılmış radyo-elektronik savaş sistemlerinin kullanılması özellikle endişe verici. 13 Temmuz, 24 Temmuz, 27 Temmuz, 21 Ağustos ve 1 Eylül tarihleri dahil olmak üzere son birkaç ayda Azerbaycan Hava Yolları’na ait sivil uçaklar ile yabancı ülkelerin sivil uçakları radyo-elektronik müdahaleye maruz kaldı. Bu müdahaleler insanların ve hava trafiğinin güvenliği açısından ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü’ne (ICAO), aynı zamanda Rus barış gücüne bu tür tehdit nitelikli faaliyetler hakkında bilgi verildi;
Son günlerde hem Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki belirlenmemiş sınır boyunca hem de Karabağ bölgesinde istihkam çalışmaları ve diğer askeri faaliyetlerde artışla birlikte askeri provokasyonların yoğunlaştığı gözlemleniyor. Ermenistan açıkça yeni askeri saldırı için yeni hendekler kazıyor, istihkamlar inşa ediyor, personel ve askeri araç yığıyor;
Ermenistan, Azerbaycan topraklarına yeni mayınlar döşemeye devam ediyor. Geçen yılın ağustos ayından bu yana 2021 Ermenistan üretimi 2 bin 728 mayının tespit edilerek etkisiz hale getirildiğini belirtmek gerekir. Bunlardan bin 119’u Azerbaycan-Ermenistan sınırında, Kelbecer ve Laçın illerinde, bin 609’u ise Karabağ ekonomik bölgesinde tespit edildi. Rus barış gücü, Türk-Rus Ortak Gözlem Merkezi yetkilileri, aynı zamanda yabancı ülkelerin askeri temsilcileri, bu mayınların sergilendiği bölgeyi ziyaret etti;
Laçın sınır kontrol noktasının kurulma sebeplerinden biri de söz konusu yasa dışı askeri faaliyet ve kaçakçılığın önlenmesiydi;
Ermenistan Başbakanı’nın Azerbaycan topraklarında yasa dışı sözde rejimin kuruluşunun yıldönümü dolayısıyla gönderdiği “tebrik mektubu”, Ermenistan’ın Azerbaycan’ın egemenliğini ve toprak bütünlüğünü tanıdığına ilişkin daha önce yapılan açıklamaların samimiyetsizliğini bir kez daha kanıtladı;
Ermenistan yönetiminin son dönemdeki açıklamaları ve eylemleri önceki açıklamaları büyük ölçüde yalanladı;
Ermenistan’ın Azerbaycan’ın egemenliğini ve toprak bütünlüğünü sözde tanımasına rağmen, çeşitli uluslararası kuruluşlar nezdindeki akredite diplomatik misyonları, yasa dışı sözde rejim adına belge yayınlamaya devam ediyor;
Azerbaycan’ın egemenliği ve toprak bütünlüğü her ülkeninki kadar önemlidir. Azerbaycan, dünyadaki her ülke gibi, egemenliğini ve toprak bütünlüğünü uluslararası hukuka yansıyan her türlü yöntemle savunma hakkına sahiptir;
Bu önemli hususta Ermenistan’ı tehlikeli yoldan dönmeye zorlamak her zamankinden daha önemli ve gereklidir;
Ermenistan ve Azerbaycan’ın egemen topraklarında her türlü ideolojik, siyasi, askeri, mali ve diğer araçlarla sürdürdüğü cuntası, uluslararası toplumun, zaman kazanmaya yönelik eski taktiklere güvenmenin işe yaramayacağı yönündeki ortak ve net tutumuyla yüzleşmelidir;
Azerbaycan çözüm yolu bulmaktan yana ve bunu arabuluculuk teklifinde bulunan tüm taraflarla samimi faaliyeti ile kanıtladı. Her durumda, istisnasız, Ermeni tarafı çeşitli bahanelerle varılan anlaşmaları ihlal etti. Bunun tek nedeni, durumu uzatmak, gerilimi artırmak ve son olarak normalleşme sürecini sekteye uğratmaktı;
Azerbaycan’ın barış sürecine olan bağlılığı güçlüdür ve bu tutum Kasım 2020’den bu yana attığımız ardışık adımlarla kanıtlanmıştır;
Azerbaycan, Ermenistan’ın askeri faaliyetlerini durdurmasını, rövanşist planlarından vazgeçmesini, Azerbaycan’ın egemenlik ve toprak bütünlüğünü ihlal etmeyi durdurmasını, Azerbaycan’ın Karabağ bölgesinde bölücülük ve terörizmi desteklemeyi bırakmasını talep ediyor. Aynı zamanda Azerbaycan, Ermeni silahlı kuvvetleri personelinin derhal çıkarılmasını, Ermenistan’a bağlı sözde rejimin askeri ve sözde “hükümet” yapılarının ortadan kaldırılmasını ve Azerbaycan topraklarında yasa dışı olarak konuşlandırılan Ermeni silahlı kuvvetlerinin silahsızlandırılmasını talep ediyor. Bu durumda sözde rejimin “temsilcilerine” af uygulanabilir.