Kazakistan`da gerçekleştirilen cumhurbaşkanlığı seçim sonuçlarını ve Nazarbayev`in önceleri yürüttüğü dış politikasında değişimin olup olmayacağı konusunda bağımsız uzman ve blogger Nurlan Saltayev Yenicag.ru`ya konuştu.
– Sizce Tokayev`in cumhurbaşkanı seçilmesinden sonra Kazakistan`ın dış politikasında ne türlü değişimler olacak?
– Hiçbir değişim olmayacak. Böyle ki Tokayev Nazarbayev`in cumhurbaşkanlığı devrinde Dışişleri bakanıydı. Tokayev resmen kendini halef ilan etti. Şu an en önemli konu Kazakistan`ın halen daha sömürgecilik durumundan kurtulamaması. Kazakistan Rusya`nın sömürgesi. Kazakistan Rusya`yla sınırda dikkatli siyaset yürütüyor.
Kazakistan`ın yüzde 30`nu oluşturan rus ahali kısa zaman önce gerçekleştirilen istatistiklere göre artık yüzde 60`a ulaşmış durumda. Dikkatli siyaset sonucunda Rusya Kazakistan`ın kuzeyinde Ukrayna, Moldovya ve Gürcistan`daki gibi savaşa başlamadı. Sonuçta Kazakistan Gümrük Birliği`ne üye olmakla bağımsızlığını yitirdi.
– Kazakistan`ın Azerbaycan ve Türkiye ile ekonomik ve siyasi ilişkisi var. Nazarbayev döneminde bu ilişkiler daha da sağlamlaştı.
– Nazarbayev döneminde Azerbaycan ve Türkiye ile olan ilişkiler hiç de iyi ilerlemiyordu. Bunlar sabotaja yönelik bilgiler. Nazarbayev`in cumhurbaşkanlığı döneminde Rusya`ya taraf ilgi artmıştı: Gümrük kanununun kabulu, ithal-ihracın, aynı zamanda işçilerin sınırdan geçişinin serbestleştirilmesi…
– Tokayev döneminde Kazakistan sözünü ettiğimiz devletlerle ve Türk dünyasıyla nasıl bir politika içerisinde olacak?
– Kazakistan`ın Azerbaycan ve Türkiye ile olan politikasında hiçbir değişim olmayacak.
– Size göre Türk dünyasının birleşerek askeri-siyasi birlik yaratma potansieli var mı?
– Türk dünyasının birleşmesi tarihi bir ihtiyaç. Üzüntüyle söylemek zorundayım ki, Rusya ve Çin`in Türk ülkelerine karşı karşı askeri, ekonomik ve kültürel baskılar sonucu birkaç on yıl sonra soyu tükenmiş halklar sırasında yer alacaklar. Onların kaderini kırgız ve kazaklar da yaşayacak. Askeri-siyasi birlikten önce ekonomik birlik yaratmak şarttır. Bunu gerçekleştirmek için Güney Azerbaycan`dan – Kuzey İran, Tebriz ve Erdebil`den geçen lojistik yollar yaratmak lazım. Yüklerin bu yolla İstanbul`dan Merkezi Asya`ya taşınması daha ucuz olacak.
Bu dünya markalarının İstanbul yoluyla bizlere ulaştırılması ve Moskova yolundan farklı olarak faizlerin kendimizde kalması demek. Böylelikle Türkler ticaret pazarı yaratmış olacaklar. Buysa 150-200 milyon aynı değerlere sahip tüketici demek. Lojistik sistem İstanbul`dan Altay`a kadar uzanan büyük bir kemer. Kemeri hatırlatan yolla askeri kuvvetleri hareket ettirme mümkünatı da yaranmış oluyor. Bununla da Çin`in Doğu Türküstan`da yarattığı barınaklarda türk halklarını mahvetmesine engel olunabilir.
Konuştu: Kafkas Ömerov
Çeviri: Agil Bekir