Prof. Dr. Aygün Attar`dan “24 Nisan nedir?” sorusuna yanıt!
24 Nisan nedir?
Devleti parçalama amacıyla terör örgütü kurarak suç işlemiş olan ve suçları belgelerle tescillenmiş komitacıların devlet tarafından tasfiye edilmesidir.
24 Nisan’da Osmanlı Devletinde yaşayan Ermeni vatandaşlara yönelik hiç bir uygulama yapılmamıştır. Ermenilere yönelik tehcir, göç: sürgün iddiaları ile 24 Nisanı dünya gündeminde tutmak bilmeyenler için cehalettir bilerek yapanlar için ise ihanettir!
Neden mi ?
Çünkü ortak acıların yaşandığı bir sürece tekabül eden ve ülkenin içinde bulunduğu koşullar gereğince çok isabetli bir karar olduğunu her fırsatta belgeler ışığında savunduğum tehcir veya resmî adıyla Sevk ve İskân Kanunu, 27 Mayıs 1915’te alındı. Bazı “aydın geçinen” ve Türk’e düşman olan her şeyi sevicilerin iddia ettiği gibi
tehcir keyfi de alınmış bir kanun değildir.
Osmanlı hükümeti bu kanunla evveliyatında padişaha suikasta kadar varıp devamında savaş ortamındaki Osmanlı devletine karşı her türlü ihanet içinde olan, ayrılıkçı Ermeni çeteleriyle işbirliği yapılmasının önlenmesi/durdurulması gayesiyle devletin sınırları içinde Ermenilerin yerini değiştirerek memleketin güvenliğini düzenini korumayı amaçladı.
Bu konu üzerinde daha detaylı durmadan bu günün konusu 24 Nisan’a gelmek istiyorum, hani tüm dünyaya Ermeni lobisinin sözde soykırım olarak yutturduğu 24 Nisan 1915’de gerçekte ne oldu ?
Üzerinden hikayeler filmler efsaneler yaratılan tehcir 27 Mayıs 1915 tarihinde kabül edildiği halde Ermeniler Tehcir sonucunda (her sene açık artırmayla sayısını artırdıkları) sözde soykırım kurbanlarından bahsederken tehcirden bir ay üç gün önceye tekabül eden 24 Nisan 1915 tarihini neden dillerinde pelesenk ediyorlar ?
Çünkü Hınçak: Taşnaksutyun: Ramgavar gibi Osmanlı Devletini parçalayıp bölmek suretiyle yok etmek isteyen Ermeni terör örgütünün Anadolu ‘daki faaliyetlerini organize eden ve savaş döneminde de düşmanla işbirliği yapan lider konumundaki
235 komitacı İstanbul’da 24 Nisan 1915’de göz altına alındı.
Dikkat edilmesi gereken önemli husus, İstanbul ‘da yaşayan 77 bin 735 Ermeni’den yalnız devlete ihaneti belgelerle kanıtlanmış olan 235 komitacı tutuklanmasıdır.
77.735 Ermeni’den terör örgütü yönetim kadrosundaki 235 kişinin hapsi nasıl soykırım olabilir? Şayet ermeni diasporasının iddia ettiği gibi 24 Nisan’da Soykırım yapıldıysa o tarihte İstanbul’daki 235 terör örgütü yöneticisi dışındaki 77.500 Ermeni vatandaşın neden kılına dokunulmadı?
24 Nisan soykırımı dedikleri külliyen uydurmadır.
Ayrıca, Osmanlı devleti 24 Nisan terörle mücadele operasyonu öncesinde Ermeni çetelerinin düşmanla iş birliğine dair belgeleri ortaya koyarak Ermeni Patriğini ve
Ermeni Milletvekillerini de uyarmıştı. anakkale’de ölüm kalım savaşı hazırlıkları devam ederken İstanbul’da konuşlanmış Ermeni terör örgütü “beyinlerinin” talimatıyla
savaş alanındaki Osmanlı ordusuna mühimmat ve erzak nakli konusunda problemler çıkaran, yağma gasp katliamlar yaptıran casusluk yaparak devletin sırtından hançerleyen vatan hainlerine devlet gereğini yapmış ve birleşik Ermeni terör örgütünün kafasını 24 Nisan ‘da sert bir yumrukla ezmiştir.
İngiltere, Fransa, Rusya tarafından Osmanlı Devletinin parçalanması dağıtılıp yok edilmesi için Vatana ihanet şartıyla Ermeni terör örgütü yöneticilerince Osmanlı Ermenilerine teklif edilen vaadler Türk devletinin azmi Türk milletinin zor koşullara rağmen ortaya koyduğu olağan üstü gayret sayesinde gerçekleşememiştir.
Çanakkale geçilememiş, Türkün bileği bükülememiştir. Tüm hazımsızlık, bitmeyen kin ve öfke, her yıl Ay Yıldızlı Türk bayrağının basit yöntemlere tahkir edilmesi bundan.
Teröre ve teröristlere müsamaha gösterilmemesi sayesinde Devlet bölünmekten kurtulmuştur!
Tarih, en güzel muallimdir.
Türkler tarihin hiç bir döneminde hiç bir millete karşı soykırım uygulamamış, milletinizin kökünü kurutmak isteyenleri hüsrana uğratmıştır.
Kıssadan hisse.
Prof.Dr. Aygün Attar