Suriye’deki gelişmeler Rusya’nın ABD ve İran arasında seçim etmesini gerektiriyor.
Bunu Ortadoğu konusunda uzman Rus siyaset bilimci Anton Mardasov, Yenicag.Ru‘ya açıklamasında söyledi.
“Bildiriler asla gerçek politika olarak nitelendirilemez. Rusya Savunma Bakanlığı’nın sert açıklamalarına rağmen, Moskova ve Washington arasındaki temaslar sürecek, hatta daha da güçlenecektir. Diğer taraftan IŞİD’in kontrolünde olan bölgeler azaldıkça o toprakların kimin kontrol altına geçmesi konusu gündeme yerleşiyor. Son yaşanan gerginliğin de asl kaynağı budur.”
Mardasov’a göre, şu anda ABD IŞİD’le mücadele ve Körfez ülkeleriyle birlikte anti İran politikası arasında ikileme düştü:
Onlar için demokratik güçlerin desteğiyle Rakka’yı geri almak, Deyr Ez Zorda operasyonları sürdürmek, Suriya’nın güneyinde Sünni kavimlerin yardımıyla Abu-Kemal kentini ele geçirmek çok önemli. Bu bölgede El-Kaide’nin de güclü bir grubu bulunmakta. DAEŞ’le mücadele açısından bu toprakların Sünni kavimlerinin kontrolünde olması gerekiyor.”
Uzmana göre, Suriye rejimi ve İran ülkedeki sürecin kendi şartlarıyla ilerlemesini istiyor, ama onların daha güçlü bir ülkenin- yani Rusya’nın yardımına ihtiyacı var:
“Onlar Suriye’deki gerginliğin en önemli sorumlusunun ABD olduğunu ve ABD’nin yokluğuyla IŞİD’i kısa sürede yenmenin mümkünlüğünü göstermeye çalışıyor. Bu anlamda Rusya’nın Suriye’deki çatışma tarafları arasında manevra yapması gerekiyor.”
Aynı zamanda uzman, Kürd sorunuyla ilgili de konuştu:
“Kürtlerin Fırat’ın batı kıyılarından çekilmesi Türklerin yararına. Eğer Suriye ordusu buna karşı gelirse, o zaman Türkler Kürtleri Fırat’ın doğu kıyıları yönünde sıkıştırmak isteyecektir. Kürtlerin zayıflatılması konusunda Türkiye, İran ve Suriye’nin tutumu neredeyse aynı. Hatırlarsanız, “Fırat Kalkanı” operasyonu Şam ve Tahran’ın onayıyla başlamıştı.”
www.yenicag.info