Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’ne göre (OECD) üye ülkelerde gelecek 30 yıl içinde yaklaşık 90 milyon kişi obezite sorunu yüzünden hayatını kaybetme riskiyle karşı karşıya. Türkiye OECD verilerine göre Suudi Arabistan ve ABD’nin ardından obezite yaygınlığında 3. sırada.
10. Ulusal Obezite Kongresi Başkanı Prof. Dr. Ahmet Kaya ise Türkiye’nin şişmanlık konusunda Avrupa şampiyonu olduğunu belirterek, “Türkiye’de erişkinlerde her 3 kişiden biri obez. Dünyada 650 milyon obez, 1 milyar 9 milyon aşırı kilolu var. Türkiye’de erişkin nüfusunun 20 milyonu obez, bundan daha fazlası aşırı kilolu. Erişkin nüfusun yüzde 60-65’i aşırı kilolu ve obez. Acil eylem planları oluşturmak gerekiyor.” dedi.
Türkiye Obezite Araştırma Derneği (TOAD) ile Türk Diabet ve Obezite Vakfı tarafından düzenlenen 10. Ulusal Obezite Kongresi için düzenlenen basın toplantısında konuşan Ahmet Kaya, obezitenin mutlak tedavi edilmesi gereken ve tedavisi ömür boyu süren kronik bir hastalık olduğu söylüyor.
Uzmanlar obezitenin diyabet riskini de artırdığına dikkat çekiyor.
Türkiye Diyabet, Hipertansiyon, Obezite ve Endokrinolojik Hastalıklar Prevalans Çalışması–I’e (TURDEP-I) göre 1997-1998 yıllarında 20-80 yaş grubunda diyabet sıklığı yüzde 7,2 olarak saptandı. 2010 yılında yapılan TURDEP –II’ye göre ise diyabet sıklığı oranı yüzde 13,7’e yükseldi. Bu da 12 yılda diyabet oranının yüzde 90 arttığını gösteriyor.
Beden kütle indeksi artıkça, yaşam süresinin kısaldığına işaret eden Ulusal Obezite Kongresi Başkanı Prof. Dr. Kaya, “30-35’ler civarı olursa, ortalama yaşam süresi 3 yıl kadar azalır, bunun üzerine çıkılırsa 8-10 yıl kadar azaltan bir hastalık. Obezite tek başına bir hastalık değil, hipertansiyon, diyabet, damar sertliği, kemik hastalıkları, mide-bağırsak hastalıkları hatta hormona özgü kanserler obezlerde daha sık karşımıza çıkmakta.” diyor.
Halk arasında şeker hastalığı olarak bilinen diyabet tüm dünyada giderek yaygınlaşırken, Türkiye bu hastalığın hızla arttığı ülkelerin başında geliyor. 2 diyabet hastasından birine tanı konulmamış durumda.
Türkiye’nin Avrupa’da obezitede birinci sırada olduğunu vurgulayan Kaya: “Türkiye, Avrupa şampiyonu oldu, şişmanlık konusunda. OECD ülkelerinin verdiği erişkin nüfustaki obez oranı yaklaşık yüzde 19,5-20. Türkiye, bunun üzerinde. Türkiye’de erişkinlerde her 3 kişiden biri obez. Dünyada 650 milyon obez, 1 milyar 9 milyon aşırı kilolu var. Türkiye’de erişkin nüfusunun 20 milyonu obez, bundan daha fazlası aşırı kilolu. Erişkin nüfusun yüzde 60-65’i aşırı kilolu ve obez. Acil eylem planları oluşturmak gerekiyor. Çocukluk dönemlerinde fazla kilolu ve obez grup hızla artıyor. Kadınlardaki oran daha can sıkıcı. Erkeklere göre 2 kat daha fazla kadın obezitesi. Kız öğrencilerin erkek çocuklarına göre obeziteyle karşılaşma olasılığı daha fazla. Fazla kilolu ve obez yaş grubu göz önüne alınırsa, örneğin 6 yaşında çocuklarımızın yüzde 17,9’u obez ve aşırı kilolu. Toplamda 18 yaşına kadar olan yaş grubunun da yüzde 20-21’i obez ve aşırı kilolu.” ifadelerini kullandı.
Alınan enerjinin harcanandan fazla olması veya harcanan enerjinin yetersiz olması obeziteye yol açtığını belirten Kaya, geleneksel beslenmeden, mutfaktan uzaklaşıp Batı türü beslenmeye başlandığında obezitenin sorun olarak ortaya çıkmaya başladığını dile getirdi.
Üye ülkelerde, yetişkinlerde obezite yaygınlığının en fazla olduğu ülke Suudi Arabistan. Bu ülkede yetişkinlerde obezite yaygınlığı yüzde 37,7. Bu oran ABD’de yüzde 37,3 ve Türkiye’de yüzde 33.
OECD üyeleri içinde obezitenin insan ömrünü en fazla azalttığı ülke ise Meksika. Rusya ve ABD, bu sıralamada Meksika’yı izleyen ülkeler.
Meksika, obezite yüzünden gayri safi milli yurt içi hasılası en fazla düşen ülke. Meksika’yı bu sıralamada Brezilya izliyor. Türkiye bu klasmanda 4. sırada. ABD ise obezite yüzünden en fazla sağlık harcaması yapan ülke.
www.yenicag.info